Uykuyu boşan geçen zaman olarak nitelendirmek oldukça yanlıştır. Uyku vücudumuzdaki her organ ve her bir hücre için büyük öneme sahiptir. Uyku esnasında birçok sistem düzenlenir, vücut yeniden yapılanmaya girer. Uyku düzensizliği ve eksikliği ise vücudun yıkıma girmesine sebebiyet verir. Bununla birlikte beynimiz için büyük sorunlar oluşur. İşte uyku düzensizliğinin ve eksikliğinin vücut sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri.
Doğal ve az seviyedeki stres vücudumuz için yararlıdır. Fakat düzensiz ve eksik uyku sonucunda ortaya çıkabilecek orantısız kortizol salınımı vücudumuzda stres yaşamamıza neden olacaktır. Çünkü vücudumuz uyku esnasında mental ve fiziksel yapım sürecindedir. Yapıma giremeyen vücut stres yaratacağı için; bu stresi depresyon takip edebilir.
Uyku esnasında kontrolümüz dışında salgılanan birçok hormon bulunmaktadır. Bu hormonlar uyku anında salgılanmaktadır. Hormonların salınacağı saatlerde uyumamak, gereksiz kalorinin yakılmaması demektir. Diğer bir yandan araştırmalar geceleri uyumayan ve gecede 6 saatten az uyuyan kişilerin iştahlarında artış ve daha yüksek kalorili yeme isteği ortaya çıktığını göstermektedir. Ayrıca araştırmalar kalitesiz uyku uyuyanlar ve uyumayanlar arasında iştahı düzenleyen hormonlar olan ghrelin ve leptin seviyelerinde ciddi değişiklikler olabileceğini göstermektedir.
Düzenli uykunun önemi sirkadyen ritmin ne olduğu konusunda ortaya çıkmaktadır. Sirkadyen ritim vücudun saatidir. Bu saat diliminde kimyasal ve hormonal aktiviteler meydana gelmektedir. Sirkadyen ritim ne zaman uyunacağını ve ne zaman uyanılacağını söyler. Bu ritim ısı, ışık vb. etkenlerden etkilenmektedir. Sağlıklı bir sirkadyen ritim iştah, beden ısısı, hücre yenilenmesi, fiziksel ve fiziksel durum için oldukça önemlidir. Sirkadyen ritim ise genellikle retinadan ve diğer duyu organlarından gelen bilgiler ışığında şekillenir. Yani ısı ve ışık gibi birçok durum sirkadyen ritmin düzenlenmesini sağlar. Böylelikle vücudumuz gün ışığında kortizol, adrenalin ve serotonin gibi birçok hormon salgılar ve bu hormonlar ile günlük işlerimizi hallederiz. Gün ışığının azalması ile melatonin salgılanır ve uyuruz. Bu tamamen doğal bir döngüdür. Eğer düzenli ve yeterli bir şekilde uyunmazsa tüm sistem çökecektir.
Uyku esnasında birçok sistemin düzenlendiğini belirtmiştik. Bu sistemlerin düzenlenmesi bir gecede iki kısma ayrılır. Birinci kısımda hücre onarımı ve hormonlar düzenlenir. Bu kısım yoğun uykunun uyunduğu kısımdır. İkinci kısımda ise hafıza fonksiyonları düzenlenir. Bu kısım aynı zamanda yoğun rüyanın görüldüğü kısımdır. İşte iyi bir gece uykusu uyumamak zayıf, kısa ve uzun süreli hafıza demektir. Çünkü bu kısmı atlamak birçok şeyi hatırlayamamak ve konsantre olamamak anlamlarına gelir. Beyin ikinci kısımda gün içinde yaşanan olayları işlemektedir. Kısa öğle şekerlemeleri bir yana dursun; asıl gece uykularını gündüz uyumak bu sistemlerin hiçbirisinin düzenlenmemesi demektir. Tüm bunlar üretkenlik, problem çözme yeteneği ve algılama problemlerini doğuracaktır.
Düzensiz ve eksik bir şekilde uyumak bağışıklık sistemi fonksiyonlarına sebebiyet verecektir. Bunun birçok sebebi bulunmaktadır. Birincil sebebi uykusuzluk sonucunda oluşan stresin vücudu yıkıma geçirmesi ve bağışıklığı baskılamasıdır. Bunun dışında vücudu yapım sürecine sokmamak bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olacaktır.
Bunlar dışında; araştırmalar kalitesiz ve sağlıksız uykunun inme, diyabet, soğuk algınlığı, kalp hastalıkları ve kanser riskini de artırabileceğini göstermektedir.