Birçoğumuz kalsiyumun kemikler için büyük öneme sahip olduğunu biliyoruz. Peki ama bu durum neden böyle? Gelin bu konuya daha detaylı bir şekilde bakalım. Organlarımızı koruyan ve vücudumuza şekil veren iskelet sistemimizde bulunan kemikler organik ve inorganik maddelerden oluşmaktadır.
İnorganik maddeler arasında sodyum, magnezyum, fosfor ve kalsiyum vardır. Proteinler ve hücreler ise organik maddeleri oluşturur. İnsan ömrüne baktığımız zaman tüm vücudumuzun ve kemiklerimizin yıkım ve yapım süreçlerini tekrar ve tekrar yaşadıklarını görürüz. Özellikle çocukluk çağında kemiklerimiz büyür, kalınlaşır yani yapım faaliyeti oldukça yüksektir. Bu dönemde yıkım faaliyet oldukça düşüktür.
40’lı yaşlara gelindiği zaman ise kemik yoğunluğu negatif yönde etkilenmeye başlar. Diğer bir yandan kadınların menopoz dönemlerinde hormon dengelerinin bozulmasıyla kemik yoğunlukları azalabilir. 50 yaş üzerinde olan kadın ve erkekler kemik kütlelerinin %3’lük bir kısmını kaybedilir. Kemik yoğunluğunun azalması sonucunda osteoporoz hastalığı ortaya çıkabilir. Kalsiyum çocukluk ve 40’lı yaşlar fark etmeksizin hayatımızda büyük bir öneme sahiptir. Çünkü çocukluk döneminde yapım yıkımın önündeyken daha da desteklenmeli ve ileri yaşlar için bir zemin oluşturulmalıdır. Diğer bir yandan ileri ki yaşlarda yıkım yapımın önündeyken yıkımın hızı yavaşlatılmalıdır ve kemik sağlığı korunmalıdır.
Kalsiyum kemiği oluşturan önemli maddelerden bir tanesidir. Kalsiyum %99 oranında iskelet, organizma ve dişlerde bulunurken %2 oranında kanda ve yumuşak dokularda bulunmaktadır. Besinlerle birlikte alınan kalsiyum, kalsiyum bağlayıcı proteinler ile emilir. D vitamini de kalsiyum bağlayan bu protein sentezini uyararak süreci olumlu yönde etkiler. Vücutta kalsiyum gereksinimin karşılanması ve kalsiyumun depolanması için kalsiyum içeren gıdaların tüketilmesi oldukça önemlidir.
Kalsiyum alımının her yaşta önemli olduğu ve 25 yaştan önce büyük önem taşıdığı unutulmamalıdır. İleri yaşlarda kalsiyum erimesini önlemek için bu bankanın yeterli miktarda dolması oldukça önemlidir. Süt ve süt ürünleri en iyi kalsiyum kaynaklarındandır. Fakat kalsiyum açısından zengin beslenirken sadece ve süt ve süt ürünleri odaklı beslenmek zorunlu değildir. Birçok besin kalsiyum deposu olarak bilinmektedir. Bazı kuru baklagiller, kuruyemişler ve yeşil yapraklı sebzeler önemli kalsiyum depolarıdır. Kalsiyumun en yakın dostlarından bir tanesi olan D vitamini de büyük önem taşımaktadır. Vücutta yeterli oranda D vitaminin bulunmaması, kalsiyumun işlenmemesi anlamına gelmektedir. Bu yüzden kalsiyum açısından zengin beslenirken D vitamini açısından da zengin beslenilmelidir ve yeterli oranda güneşlenilmelidir.
İşte bazı kalsiyum içeren besinler: