Bağışıklık sistemimiz hayati bir öneme sahiptir. Bu hayati önemi ise bağışıklık sisteminin görevlerine baktığımız zaman görmemiz mümkündür. Bağışıklık sisteminin görevleri yaşlı hücreleri parçalama, parçalanan hücreler için yenilerine yer açma, zararlı hücreleri yok etme, enfeksiyona sebep olan mantar, virüs ve bakterilerden vücudu koruma olarak sıralanabilir. Bağışıklık sisteminin böyle hayati görevlerinin olması ona bi’ hayli dikkat etmeyi de beraberinde getirmektedir. Bağışıklık sistemimiz, birçok dış etkenden etkilenebilmektedir. Bunlar arasında kötü yaşam alışkanlıkları, kötü beslenme, alkol, uykusuzluk, yeteri kadar temiz oksijen almamak, sigara kullanımı gibi birçok etken bulunmaktadır. Tüm bu durumların bağışıklık sistemini tehdit etmesi kişide yorgunluk, sürekli hastalanmak, uyku bozukluğu yaşamak, unutkanlık, ağızda yaraların, uçuk ve aftların görülmesi, halsizlik, kramplar, kabızlık ve gaz problemleri, sık gerçekleşen iltihaplanma, grip, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, alerjiler gibi problemlerin oluşmasını tetiklemektedir.
Bu doğrultuda demir açısından zengin beslenilmeli, probiyotik bazlı yiyecekler tüketilmeli, stres hayattan çıkartılmalı, egzersiz yapılmalı, vitaminler açısından zengin beslenilmeli, kötü alışkanlıklar bırakılmalıdır. Bir diğer dikkat edilmesi gereken şey ise asidik ürünlerdir. Yani asitli içecekler ve asidik gıdalardır. Öncelikli olarak asitli içeceklere baktığımız zaman şu zararları görmek mümkündür: Asitli gıdaların besin değeri yok denilecek kadar azdır. Bu ürünlerde boş kalori bulunmaktadır. İçeriğindeki kimyasallar sebebiyle sağlığımızı kötü yönde etkileyebilmektedirler. Bu içeceklerin tüketimi, bağışıklık sistemini onlarca farklı noktadan etkileyebilmektedir. Gazlı içeceklerin tüketimi kalsiyumun vücuttaki emilimi azaltmaktadır, diyabet oluşum riskini artırmaktadır ve bağışıklık sistemi için oldukça önemli olan demirin kullanım oranını azaltmaktadır. Yüksek oranda şeker içermesinden dolayı bağışıklık sistemini kötü yönde etkilemektedir. Söz konusu asidik yiyecekler olduğundaysa asidik yiyecekleri, gazlı içeceklerle karşılaştırmak mümkün değildir. Asidik yiyeceklere farklı bir noktadan bakmak gerekir.
Vücudumuzun bir PH dengesi bulunmaktadır. Belli PH seviyesi altındaki yiyecekler asitli, belli seviye üstündekilerse alkali olarak adlandırılmaktadır. Asitli yiyeceklerin aşırı sık bir şekilde tüketilmesi PH dengesinin bozulmasına neden olabilir. Vücutta toksinler artabilir ve stres meydana gelebilir. Bunun dışında asidik yiyeceklerin aşırı tüketimi bağışıklık sisteminin ve hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijen seviyesinin azalmasına neden olabilir. Diğer bir yandan asitli yiyecekler minerallerin emilimini azaltabilmektedir. Bu yüzden aşırı asidik yiyecekler tüketilmemelidir. Bu yiyecekleri tümüyle hayatımızdan çıkarmamız mümkün değildir ve olmamalıdır. Çünkü vücudumuzun asidik gıdalarda bulunan karbonhidrat, mineral ve proteinlere de ihtiyacı vardır. Yapmamız gereken şey asidik ve asitli yiyeceklerin tüketiminde alkali içeren sebzelerin tüketimini artırmaktır.