Yaşlılıkta Sindirim Sistemimizde Ne Tür Değişimler Yaşarız? Ne Gibi Önlemler Almalıyız?

Yaşlanma doğduğumuz ilk andan itibaren başlayan bir süreçtir. Sadece hastalıklara bağlı olarak değil anatomik yapı ve fizyolojik işlevler doğrultusunda meydana gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş üzerinde bulunanları yaşlı olarak tanımlamaktadır. Yaşlılık ile birlikte vücut ağırlığı, vücut kompozisyonu, iskelet sistemi ve su metabolizması gibi birçok fiziksel değişik yaşanmaktadır. Bunların yanı sıra organ fonksiyonlarında azalma, ağız ve diş problemleri, tükürük salgısında azalma, tat ve koku duyusunda azalma, yutmada güçlük, mide fonksiyonlarında azalma, karaciğer ve safra fonksiyonlarında azalma, bağırsak fonksiyonlarında azalma, bağışıklık sistemi fonksiyonlarında azalma, enerji metabolizmasında değişiklikler ve sinir sistemi fonksiyonlarında azalma gibi durumlar yaşanmaktadır. Yaşlılık döneminde sindirim problemleri de oldukça sık görülür. Yemek borusunun kasılma yeteneğinin azalması ve yutulmanın güçleşmesi, yemek yeme isteğinin azalması, ince bağırsaktaki değişiklikler sonucunda besin öğelerinin vücuttaki kullanımının azalması gibi durumlar görülmektedir. Yaşlılıkta düzenli, kaliteli ve çeşitli bir şekilde beslenmek yaşlılığın geciktirilmesi, fonksiyonel durumun sürdürülmesi ve olası sağlık problemlerinin önlenmesi için büyük öneme sahiptir. Peki yaşlılıkta oluşan sindirim sistemi değişiklikleri için ne gibi önlemler alınmalıdır?

Yaşlılıkta sindirim sistemi problemleri için alınması gereken önlemler nelerdir?

İşte yaşlılıkta sindirim sisteminde yaşanan değişimler için alınması gereken önlemler:

• Her şeyden önce besin öğelerinin besinlerin bileşimlerinde bulunan kimyasal maddeler olduğu unutulmamalıdır. Besinler kişi tarafından tüketilir ve sindirim organları tarafından besin öğeleri olarak parçalanır. Sağlıklı bir yaşlılık için protein, sağlıklı yağ, su, karbonhidrat ve vitamin ve mineral açısından çeşitli ve zengin beslenilmelidir.
• Karbonhidratların bağırsak çalışmasını artırdığı ve kabızlığı önlediği unutulmamalıdır. Günlük enerjinin %60 kadarının karbonhidrattan karşılandığı ve fazlasının kilo problemlerine neden olabileceği unutulmamalıdır. Karbonhidrat kaynağı olarak sebze, meyve ve tahıl unsurları tercih edilmelidir.
• Vitaminin kelime anlamı ”yaşam için elzem öğe” anlamına gelmektedir. Vitamin ve mineraller birçok organın yapısında bulunarak devamlılığı sağlarlar. Yetersiz vitamin ve mineral alımı metabolizma bozulumuna ve organ fonksiyon yetersizliğine yol açabilir. Bu da dolaylı olarak sindirim sistemini etkilemektedir. Bu yüzden vitamin ve mineral açısından zengin sebze ve meyveler, kuru baklagiller, et ve balık, süt ve süt ürünleri, tahıllar tüketmeye özen gösterilmelidir.
• Yeterli şekilde su içmek yaşam boyunca önemlidir. Yenilen besinlerin sindirimi, emilimi ve taşınması, hücrelerin, dokuların ve organların çalışması için yeterli şekilde su tüketmek büyük öneme sahiptir. Yaşlılıkta vücutta bulunan su kapasitesi azalmaktadır. Diğer bir yandan yaşlılık döneminde susama duygusu azalır ve yeterli su alınmamasına sebebiyet verebilir.
• Yaşlılık döneminde posa veya lif açısından zengin beslenmek bağırsak hareketlerinin artırılması ve kabızlığın önlenmesi için oldukça önemlidir. Posa kaynakları arasında ise sebze ve meyveler, tahıllar ve kuru baklagiller bulunmaktadır.
• Yaşlılık döneminde yapılan fiziksel aktivite besin öğesini alımını artırmak, daha fazla enerji kazanmak ve kaliteli bir yaşam anlamına gelmektedir. Düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak yüksek tansiyon riskini azaltır, ruh sağlığını korur, fiziksel sağlığı destekler. Tüm bunlara ek olarak her egzersiz yapmak bağırsak sağlığını destekleyerek sindirim iyileşmesini sağlamaktadır.
• Günlük öğün sayısı 3 ana ve 3 ara öğün olarak düzenlenmeli metabolizma ve sindirim desteklenmelidir.
• Sigara ve alkol kullanımı gibi kötü alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.