Oruç Tutarken Mide ve Bağırsaklarınızı Koruyun!
Ramazan aylarının son yıllarda yaz mevsimine denk gelmesi sebebiyle, oruç tutulan süre de oldukça fazla. Oruç süresinin fazla olması, bir diğer deyişle uzun açlık süreleri ise mide ve bağırsak sağlığına özellikle dikkat etmeyi gerektiriyor. Çünkü uzun süre aç kalma durumu, yaz mevsiminin yüksek sıcaklıkları ile bir araya geldiğinde çeşitli sindirim problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Peki oruç tutarken mide ve bağırsak sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız? Bazı sağlıklı alışkanlıklar benimseyerek Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmek mümkün. İşte oruç tutarken mide ve bağırsak sağlığınızı korumanıza yardımcı olacak bazı öneriler.
Sıvı tüketimini arttırın
Uzun açlık süreleri ve yüksek sıcaklıklarla geçen Ramazan ayı boyunca vücudunuzun ciddi bir susuzluk durumu ile başa çıkması gerekiyor. Bu nedenle iftar ve sahur öğünleri arasında bol sıvı tüketmek şart. Yeteri kadar sıvı tüketmemek, bir diğer deyişle vücudun susuz kalması ise yorgunluk, baş ağrısı gibi belirtilerin yanında kabızlık, gaz şikayeti gibi çeşitli sindirim problemlerine de neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle sindirim sistemi sağlığı için kahve, çay gibi içecekleri su ile değiştirerek bolca su tüketmek son derece önemli.
Besinleri yeteri kadar çiğneyerek tüketin
Oruç tutarken uzun süre aç kalmanın etkisiyle, besinleri yeteri kadar çiğnemeden tüketebiliyoruz. Çünkü bu sayede tokluk hissine daha hızlı ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Oysa besinleri yeteri kadar çiğnememek sindirim sürecini zorlaştırarak mide, bağırsak gibi sindirim organlarını yorabiliyor. Bu da gaz, şişkinlik, mide krampları, kabızlık gibi çeşitli sindirim problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu sebeple oruç tutarken mide ve bağırsak sağlığını korumak için besinleri yeteri kadar çiğneyerek tüketmek gerekiyor.
Sahur öğününü atlamayın
Ramazan ayında vücudumuzun gün içinde ihtiyacı olan enerjiyi karşılayabileceği tek öğün sahurdur. Dolayısıyla sahur öğünü, bir sonraki gün kendimizi nasıl hissedeceğimizi belirleyebilir. Bu önemli öğünü atlamak, sindirim sistemimizi olumsuz etkileyebilecek tek öğün beslenmeye; sonuçta da halsizlik, yorgunluk, mide ağrıları, kabızlık gibi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu sebeple oruç tutarken sahur öğününü atlamadan en azından iki öğün beslenme düzenini korumak oldukça önemlidir.
Sahur ve iftarda doyurucu besinler tüketin
Oruç tutarken bize yüksek enerji verecek, vitamin ve mineral bakımından zengin sebze- meyve türünden yiyeceklere ihtiyacımız var. Oysa Ramazan ayında uzun süren açlık süreleri sebebiyle beslenme stilimiz tamamen değişebiliyor. Sağlıklı sebze ve meyvelerin yerini kızartılmış, hamur işi yiyecekler alabiliyor. Bu türden besinler ise ani kan şekeri yükselmelerine sebep olabileceği gibi sindirimi zorlaştırarak mide ve bağırsak sağlığını da tehdit edebiliyor. Bu nedenle sahur ve iftarda bize tüm gün enerji verecek, aynı zamanda sindirim organlarımızı yormayacak sağlıklı ve doyurucu besinler tüketmek gerekiyor.
Doğru besinler tercih edin
Oruç tutarken mide ve bağırsak sağlığının korunması için iftar ve sahur öğünlerinde doğru besinler tercih etmek şart. Çünkü uzun açlık sürelerinin sonunda yanlış besinler tüketmek, çeşitli sindirim problemlerini beraberinde getirebiliyor. Ağır ve yağlı gıdalar; kahve, çay gibi içeceklerin aşırı tüketimi, gereksiz ve fazla gıda tüketimine neden olarak sindirim organlarını yorabiliyor. Bu nedenle sağlıklı bir Ramazan ayı için sahur ve iftar öğünlerinde bağışıklık sistemi sağlığını destekleyecek, sindirim sistemi sağlığını düzenleyecek doğru besin seçimleri yapmak gerekiyor.
İftardan sonra hafif yürüyüşler yapın
Oruç tutarken enerji kaybetmemek adına daha az hareket etme eğiliminde oluruz. İftardan sonra ise ani kan şekeri yükselmesine bağlı olarak kendimizi halsiz, yorgun hissedebiliriz. Oysa mide ve bağırsak sağlığı için hareket etmek, bir diğer deyişle düzenli egzersiz yapmak şarttır. Bu nedenle oruç tutarken aynı zamanda sindirim sağlığını korumak için iftardan sonra bedeni zorlamayacak hafif yürüyüşler yapmaya özen gösterilmeli, hareket hayatın içine bu şekilde dahil edilmelidir.