Gün içerisinde pek çok anı biriktiririz. Bazıları önemsiz gibi görünse de, bazıları da yaşamımızın en güzel anıları olabilir. Bu güzel anıları hatırlamak, hayatımızın değerini ve anlamını anlamamıza yardımcı olur. Bellek tam olarak deneyimleri birbirine bağlamamıza, öğrenmemize ve hayatlarımızı anlamlandırmamıza olanak sağlayan kapasitedir. Belleğimiz hikayemizi inşa etmemizi sağlamaktadır. Bu karmaşık kapasitenin nöroanatomik, nörobiyolojik, nörofizyolojik ve psikolojik mekanizmasının tüm kapsamı hala bilinmiyor ve bilim insanları tarafından da araştırılmaya devam ediliyor.
Bir günün en güzel anılarını hatırlama yeteneği, beynimizin karmaşık bir işlemi sonucunda meydana gelir.
Beyin, bilgileri depolamak, sınıflandırmak ve hatırlamak için çok sayıda bölge ve süreçten oluşur. Bu süreç, üç aşamada gerçekleşir: kodlama, depolama ve geri çağırma. Bellek olmadan günlük aktiviteleri gerçekleştirmek, ilişkiler kurmak, öğrenmek ve hayatımızda ilerlemek mümkün değildir. Yani hafıza kimliğimizi temsil etmektedir.
Atkinson ve Shiffrin tarafından 1968’de önerilen çok depolu bellek modeline göre bellek üç depodan oluşmaktadır: duyusal hafıza, kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafıza.
Bu aşamada, beynimiz önceki aşamalarda kodlanmış ve depolanmış bilgilere erişir. Hatırlama, bir dizi kimyasal ve elektriksel süreci içerir. Daha önce kodlanmış bilgilerin geri çağırılması, bazen bilinçli bir çaba gerektirir. Örneğin, en güzel gününüzü düşünmeye karar verdiğinizde, beyniniz bu bilgiyi uzun süreli bellekten geri getirir.
Güzel günlerle kalın.
Referanslar:
25.10.2023
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.