Emzirme dönemi hem anne hem de bebek sağlığı için büyük öneme sahiptir. Bu dönemde dikkat edilmesi gerekenlere dikkat etmek sorunsuz bir emzirme dönemi anlamını taşır. Anne sütünün bebek sağlığı için mucize bir besin olduğu unutulmamalıdır. Doktorlar doğumdan sonraki süreçte anne sütünün zihinsel ve fiziksel gelişim açısından büyük öneme sahip olduğunu sık sık vurgulamaktadır. İşte emzirme döneminde annelerin dikkat etmesi gereken 8 önemli ipucu.
Emziren anneler bu dönemde göğüs sorunları ile karşılaşabilir. Bu sorunlar arasında meme ucu yaraları ve çatlakları bulunmaktadır. Yaralardaki bakteri ve mikroplar sık sık emen bebeğin bünyesine geçebilir. Bu yüzden eğer böyle bir durum var ise doktora bu durumdan bahsedilmeli, doktor tavsiyesiyle göğüs ucu bakım kremi kullanılmalıdır. Ayrıca meme ve el hijyenine dikkat edilmelidir.
Tek taraflı emzirmek birçok annenin yaptığı bir hatadır. Fakat tek taraflı emzirmek sütün yeterli şekilde kullanılmaması anlamını taşır. Bu yüzden de göğüslerdeki süt tam anlamıyla boşaltılmaz ve süt üretimi desteklenmez. Diğer bir yandan tek memede emzirmek, yoğun kullanılan memede ağrı ve şişliğin oluşması anlamını taşır. Ortalama olan her emzirmede her iki göğüs için de 10 dakikadır.
Emzirme döneminde hem kendinize hem de bebeğinize bakmak ve beslemek zorunda olduğunuzu unutmayın. Bu yüzden tüm bu sürecin enerji gerektirdiğinin farkında olun. Birçok anne emzirdiği zaman kendi enerjisinin düştüğünün farkındadır. Emzirme süreçleri ise her iki saatte bir gerçekleşerek normal gün kavramını ortadan kaldırır. Bu yüzden bebeğin uyuduğu saatlerde annenin bu durumu fırsat bilerek dinlenmesi oldukça önemlidir.
Bebeğiniz hamilelik döneminde olduğu gibi emzirme döneminde de tükettiğiniz tüm yiyeceklerden etkilenir. Sütün kalitesini artıran besinler tüketmek ise bebek sağlığı için büyük öneme sahiptir. Bu doğrultuda katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı, ayran, kefir ve doğal meyve suları gibi süt artıran besinler tüketilmelidir. Ayrıca günlük tüketilmesi gereken su miktarı muhakkak tüketilmelidir.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu bebeğin doğru açıda tutulmasıdır. Bebeği doğru açıda tutmak göğüslerin yeteri kadar boşalması ve bebeğin doyması anlamını taşır. Bu doğrultuda bebek anneye düz, paralel ve yakın bir şekilde konumlandırılmalıdır. Fakat bu konumlandırma yapılırken bebeğin nefes alıyor oluşuna dikkat edilmelidir. Aynı zamanda bebeğin göğüsü yeteri kadar kavraması hava kabarcığı yutmasını da engeller.
Bebeklerin sürekli olarak süt tüketmesi bağırsak hareketliliğini arttırarak gaz sorununu tetikler. Diğer bir yandan bebeğin hava yutması da gaz sorununu artırır. Bu doğrultuda annenin yediklerine dikkat etmesi büyük önem taşır. Besin çeşitliliği ve yeterliliği büyük ölçüde etkilenmeden gaz yapan besinlerin tüketimi abartılmamalıdır. Brokoli, lahana, kavun, kahve, çay, çikolata ve C vitamini ağırlıklı meyveler gaz yapabilen besinler arasındadır.
Sütün kaliteli olması bebeğin de etkin bir şekilde beslenmesi anlamını taşır. Fakat bazı yiyecek ve içecekler sütün kalitesini ve miktarını azaltabilir. Örneğin sürekli olarak kahve tüketmek bebeğin uykusuz kalmasına ve vitamin, mineral açısından zayıf beslenmesine neden olabilir. Aşırı şekilde maydanoz ve nane tüketmek süt üretimini azaltabilir. Acılı ve baharatlı yiyecekler hem anne hem de bebek sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
Birçok uzman süt sağma işleminin faydalarına dikkat çekiyor. Süt sağmanın faydaları arasında süt üretimini teşvik etme, bebeğin aşırı fazla süt emmesini engelleme, sütün boşaltımını sağlayarak tıkanıklığı önleme, meme ucunu şekillendirme bulunuyor. Bu doğrultuda süt sağılmayı öğrenmek oldukça önemli bir durum olarak önümüze çıkıyor.