İnsan doğduğu andan itibaren aslında yaşlanmaya başlar. Bedenimizdeki tüm sistem ve yapılardaki fonksiyonlar her geçen gün azalır. Bu, oldukça doğal bir durumdur. Burada önemli olan bu fonksiyonların azalma hızını geciktirmektir. Yaşlanmaya bağlı olarak işlevsellik de hastalıklar, yaşam tarzı, genetik özellikler çerçevesinde hızlı veya yavaş bir şekilde azalmaktadır. Bu süreçte etkilenen en önemli yapılardan ikisi sindirim sistemi ve bağırsak sağlığıdır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar yaşlılıkta sindirim ve bağırsak sağlığını korumada probiyotiklerin etkisini önemli bir şekilde göstermektedir.
Yaşlanmaya başladıkça sindirim sistemimizde ve bağırsaklarımızda bazı sorunlar meydana gelmektedir. Burada önemli olan hangisinin yaşlılık kaynaklı hangisinin hastalık kaynaklı olduğunun bilinmesidir. Örneğin yaşlılık ile birlikte; bağırsak hareketleri azalarak kabızlık ortaya çıkabilir, besinlerin mideden boşalma süresi uzadığı için yemek sonrası şişkinlik ve gaz problemleri yaşanabilir, mide ve bağırsak duvarları kanlanarak ülsere uygun zemin hazırlanabilir, mide yüzeyinde incelme ve asit miktarında azalmadan kaynaklı olarak vitamin ve minerallerin emilimi zorlaşabilir, diş eksikliği ve protez kullanımı ile besinler tam öğütülemeyerek sindirim problemleri yaşanabilir, ağızdaki tükürük salgısının azalmasından kaynaklı olarak sindirim iyi bir şekilde gerçekleşemeyebilir, acıkma ve yemek alışkanlığı azalabilir. Tüm bu süreçler sigara ve alkol kullanmayarak, vitamin ve mineral açısından zengin beslenerek, düzenli fiziksel aktivite yaparak, posa ve lif açısından zengin beslenerek, 3 ara ve 3 ana öğün olacak şekilde düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenerek yavaşlatılabilir.
Yaşlılıkta sindirim ve bağırsak sağlığını korumaya yardımcı olabilecek başka bir etken ise probiyotiklerdir. Bağırsaklarımızda dost ve zararlı bakteriler bulunmaktadır. Öyle ki vücudumuzda, hücre sayısından daha fazla bakteri bulunmaktadır. Bu bakterilerin büyük bir kısmı bağırsaklarımızda yer alır. Son zamanlarda yapılan birçok araştırma dost bakterilerin yani probiyotiklerin sindirim ve bağırsak sağlığını destekleyebileceğini göstermektedir. Bağırsaklarımızda bulunan dost bakterilerin kaderini doğru beslenmek, şekerli, kapalı, zararlı ve yağlı gıdalardan uzak durmak, egzersiz yapmak, probiyotik alımına uygun beslenmek ve su içmek gibi etkenler belirlemektedir. Günümüzde probiyotik alımını sağlayan kaplama teknolojisine sahip ürünler bulunmaktadır. Aksi durumda besinler ya da gıda takviyesi yoluyla alınan bu dost bakteriler mide asidi ile karşılaşınca canlılıklarını sürdürememe riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Yani ne kadar canlı dost bakteri bağırsağımıza ulaşırsa sindirim ve bağışıklık sistemi de o kadar desteklenmiş olur.
Sindirim sistemimiz ve bağırsak sağlığımız hayatımızın her döneminde büyük öneme sahiptir. Bu yüzden her iki sistemin doğru bir şekilde çalışmasını destekleyecek alışkanlıklar edinmek, doğru beslenme düzenine sahip olmak, zararlı alışkanlıklardan ve zararlı beslenmeden uzak durmak oldukça önemlidir. Yaşlılık döneminde probiyotiklerin yani dost bakterilerin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır.