Doğduğunuz andan itibaren başlayan ve büyüme evresinin bir parçası olan yaşlanmak; hücrelerde, organlarda ve dokularda meydana gelen bir değişim aslında. Bu değişimin geri dönüşünün olmaması insana korkutucu gibi gelse de; yaşlanmak, her canlının yaşayacağı doğal bir süreç.
Bu süreçte vücut fonksiyonları giderek yavaşladığı için hücrelerin yenilenme hızı da her geçen gün azalır. Bu durum genetik faktörlerden etkilendiği kadar yaşam koşullarına bağlı olarak bireysel farklılıklardan da etkilenir. Örneğin düzensiz ve kalitesiz beslenme, aşırı stres ve hareketsizlik, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin tüketilmesi yaşlanma sürecini hızlandırır. Eğer siz de yaşlanma korkusu yaşıyorsanız, gelin hep birlikte bu korkuyla başa çıkabilmenin yollarına bakalım!
Hangi yaş grubunda olursanız olun, hareketsizlik kaslarınızı zayıflatır ve günlük yaşamdaki basit eylemlerinizi yapmak bile zor gelmeye başlar. Bu durumun zamanla alışkanlık haline gelmesi ise atalete sebep olur. Bu sebeple her zaman hareket halinde olun. Kısa yürüyüşler, basit egzersizler, asansör yerine merdivenleri kullanmak, gideceğiniz yerlere bisikletle gitmek gibi uygulayabileceğiniz birçok seçenek mevcut. Hareket etmek, kaslarınızın gücünü korurken fazla kilolarınızdan kurtulmanıza da yardımcı olur.
İhtiyacınızdan fazla kalori alırsanız hem vücudunuzu yorar hem de aşırı kilo almaya başlarsınız. Bu sebeple mevsiminde yiyeceğiniz sebze ve meyvelerle bedeninizin ihtiyaç duyduğu enerjiyi en kaliteli yolla almalısınız. Aşırı şekerli, tuzlu ve yağlı gıdalar sizi yalnızca bedenen değil; ruhen de yorar ve hantal hissetmenize neden olur. Ayrıca sindirim sisteminizi düzenlemek ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için probiyotiklerden de faydalanabilirsiniz. Probiyotikler bağırsaklarınızı destekleyerek sindirim sisteminizin daha düzenli çalışmasına yardımcı olur. Böylece kendinizi daha zinde hissedersiniz.
Su, arınmanın en saf yoludur diyebiliriz. Sağlıklı ve yetişkin her bireyin günde yaklaşık 2-3 litre su tüketmesi gerekir. Düzenli su tüketimi cilde parlaklık ve canlılık verir, hücrelere gerekli oksijenin aktarılmasını sağlar, vücuttan ödemi atmaya yardımcı olur. Yeterli su tüketiminin vücuda sağladığı diğer yararları ise ağız kokusunu gidermesi, baş ağrılarını azaltması ve kilo vermeyi hızlandırması olarak sıralayabiliriz.
Yaş almak, kabuğunuza çekilerek sessizleşmek anlamına gelmez. Kendinizle ve yaşadığınız dünyayla sürekli etkileşim halinde olmalısınız. Çevrenizle kurduğunuz doğru ve kaliteli iletişim bağlarınızın güçlenmesini sağlar. Aile üyeleriyle düzenleyeceğiniz keyifli yemek buluşmalarının, arkadaşlarınızla bir araya gelerek yapacağınız sohbetlerin size iyi geleceğini unutmayın ve paylaşmaktan asla vazgeçmeyin.
Kaliteli bir uykunun bedeninize ve ruhunuza sağladığı yararlar yadsınamaz. Yetersiz bir uyku vücudunuzun güçten düşmesine sebep olduğu gibi obeziteye de davetiye çıkarır. Yetişkin bir bireyin ortalama 8 saat kaliteli bir uyku ile dinlenmesi gerekir. Uykunun ihtiyacınız olan pozitif etkiyi verebilmesi için uyuduğunuz odanın düzenli olarak havalandırılması, bel, sırt ve boyun gibi bölgelerinizi destekleyen kaliteli bir yatak seçimi, elektronik cihazlardan uzak durmak ve düzenli egzersiz yapmak gibi faktörleri de dikkate almalısınız.
Yaşamınıza katacağınız küçük alışkanlıklar her zaman zinde kalmanıza ve keyifli olmanıza yardımcı olur. Örneğin, yatmadan önce alacağınız ılık bir duş, sevdiğiniz aromatik kokularla yaşam alanlarınızı şenlendirmek, keyif veren müzikler dinlemek, film, kitap, sanat gibi yaşamınıza canlılık katacak yeni hobiler edinmek üzerinizdeki stresi azaltacağı için yaşlanma etkilerini de geciktirir.
İçinizdeki coşkuyu asla bastırmayın. Yaşam, yalnızca acıyı göğüsleyebilmek değil; sevgiyi ve coşkuyu da tüm kalbinizle paylaşabilmektir. Pozitif düşüncenin ve gülümsemenin kuvvetini hafife almayın. Yargılayarak değil, anlayarak bağ kurmayı önemseyin.
Düzenli olarak sağlık kontrolü yaptırmak en çok ihmal edilen konuların başında gelir. Hissedilen rahatsız edici semptomlar çoğu zaman görmezlikten gelinir ve doktor ziyaretleri ötelenir. Ancak sahip olduğunuz en kıymetli değerin beden ve ruh bütünlüğünüz olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Erken teşhis ileride oluşabilecek sıkıntıları önler. Bu sebeple bedeninizi dinlemeyi öğrenin.
Sonuç olarak yaş almak; yalnızlaşmak, üretimden çekilmek ve toplumdan izole olmak anlamına gelmez. Önemli olan bu sürecin, yaşam döngüsünün doğal bir parçası olduğunu bilerek tüm güzelliği ve kalitesiyle yaşamak.