Ramazan ayı, beslenme düzenimizde yarattığı değişiklikler sebebiyle özel bir dikkat gerektiriyor. Çünkü bu ay süresince normalde olduğundan farklı sürelerde ve yalnızca iki öğün şeklinde besleniyoruz. Düzensiz beslenmek, sağlıksız besin tercihleri yapmak ise ani kilo alımları, çeşitli sindirim problemleri gibi durumların ortaya çıkmasına neden oluyor. Peki Ramazan ayını sağlıklı bir biçimde geçirmek için nelerden uzak durmalı? İşte oruç tutarken aynı zamanda sağlığınızı korumak için uzak durmanız gereken bazı şeyler!
Ramazan ayında uzun saatler aç kalındığı için iftarla sahur arasındaki beslenme davranışları daha fazla önem kazanıyor. Çünkü bu ayda normalde minimum üç öğün olan beslenme periyodumuz, iftar ve sahur olmak üzere ikiye düşüyor. Oruç tutarken özellikle sahur alışkanlığı kazanmak son derece önemli. Günlük yaşantımızın sağlıklı ve verimli olması için mutlaka sahura kalkılarak sağlıklı ve doyurucu besinlerden oluşan bir öğün geçirmek gerekiyor.
Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirebilmek için yeteri kadar sıvı tüketmek gerekiyor. Bilindiği üzere çay, kahve gibi içecekler kesinlikle su tüketiminin yerine geçmiyor. Bu nedenle sahurda ve hatta iftarda aşırı çay tüketmek yerine bolca su içmek şart. Çünkü aşırı çay tüketimi vücudumuzdaki sıvıyı arttırmak yerine vücuttan daha fazla su atılmasına neden olarak vücudumuzun susuz kalmasına neden olabiliyor.
Ramazan sofraları, daha özenli bir şekilde hazırlandığı için daha fazla çeşit içeriyor. Ve bu çeşitler genelde sağlıklı yiyecekler yerine ağır, kızartılmış, hamur işi gıdalardan oluşuyor. Bu türden besinler özellikle uzun süre aç kaldıktan sonra tüketildiğinde ani kan şekeri yükselmelerine neden olarak yorgunluk hissinin ortaya çıkmasına ve sindirimi zorlaştırarak çeşitli sindirim problemlerine neden olabiliyor. Bu nedenle bu ayı sağlıkla geçirebilmek için ağır ve yağlı yiyeceklerden uzak durmak; bunları sağlıklı ve hafif yiyeceklerle değiştirmek gerekiyor.
Ramazan ayında gün içinde düşen kan şekeriyle birlikte aşırı yeme isteği ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle iftar sofraları hem çok çeşitli olarak hazırlanıyor hem de kişiler, daha fazla besin tüketme eğiliminde oluyorlar. Tüm bunlar iftarda çok hızlı ve gereğinden fazla yemek yemeye neden olarak çeşitli sindirim problemleri, ani kilo alımları gibi durumlara sebebiyet verebiliyor. Dolayısıyla iftarda hafif bir çorba ile yemeğe başlamak ve yavaş bir şekilde yemek yiyerek tokluk hissini kontrol altına almak gerekiyor.
Uzun süre aç kaldıktan sonra yemek yendiğinde yükselen kan şekeri, kişide uyku, halsizlik gibi durumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu belirtiler günün yorgunluğu ile birleştiğinde ise kişiler yemekten hemen sonra uyumak isteyebiliyorlar. Oysa sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için yemekten sonra uyumak yerine hafif egzersizlerle rahatlayıp uykuya geçilmesi gerekiyor. Bu sayede sindirim sağlığı desteklenerek olası problemlerin önüne geçilebiliyor.
Kişiler uzun süren açlık süreleri sebebiyle iftarda, her şeyden fazla miktarda tüketme eğiliminde olabiliyorlar. Hızlı ve aşırı gıda tüketimi ise beraberinde asitli içecek tüketimini getirebiliyor. Çünkü asitli içecekler susuzluk hissini hızlı bir şekilde gideriyorlar ve şişkinlik hissinin azalmasını sağlayabiliyorlar. Bu noktada bu türden içeceklerin sindirim sistemi sağlığı için son derece sağlıksız olduğunun ve asla su tüketimi yerine geçmediğinin hatırlanması gerekiyor. Bu nedenle özellikle Ramazan ayında asitli içecekleri, az şekerli veya şekersiz meyve kompostoları ve su ile değiştirerek sindirim sistemi sağlığını desteklemek şart.
Ramazan ayında sahurda bal, reçel gibi şekerli yiyecekler tüketmek, kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselip hızlı bir şekilde düşmesine neden oluyor. Bu da çok çabuk acıkmak ve daha fazla susamak gibi anlamlara geliyor. Bu nedenle bu türden besinlerden uzak durarak bunların yerine süt ve süt ürünlerinden oluşan sağlıklı ve hafif kahvaltılıklar tüketmek gerekiyor.