Çocuklar Ve Gençlerde Sınav Kaygısını Aileler Nasıl Yönetmeli? Ne Tür Önlemler Almalılar?
Sınavların var oluşu bazı çocuk ve gençlerde problem yaratmazken bazılarında yaratabiliyor. Çevresel faktörler, başarısız olma korkusu ve aşırı beklenti bu kaygının artmasına neden olabiliyor. İlk olarak kaygının ortaya çıkışı, çocuğun okula başlamasıyla başlıyor. Çünkü oynanan oyunlar, yeni keşifler, yaratıcılık ve hayal dünyası bir kenara bırakılıyor. Öğrencilik döneminde belirgin kavramlar ortaya konularak çocuğa sorumluluk duygusu aşılanıyor. Sorumluluk duygusu konuların tekrar edilmesi, yapılan ödevler, okula saatinde gitmek ve iyi notlar alabilmek gibi durumlar ile ortaya çıkıyor. Tüm bu sorumlulukların aslında bir sınav olduğunu düşündüğümüzde bu durumların da birer sınav kaygısı olabileceği görülüyor. Dönem sınavları, geçiş sınavları ve sene sonu sınavları ise artan sorumlulukların zirvesini simgeliyor. Sorumluluk duygusu doğal şartlarda geliştiğinde herhangi bir problem olmasa da aile tarafından sergilenen yanlış tutum, başarısız olma korkusu gibi istenmeyen duyguların ortaya çıkmasına neden olarak istenilenden daha düşük sonuçlar alınmasına sebebiyet verebiliyor. Çocukların sınav kaygısı yaşamamaları içinse en büyük görev anne ve babalara düşüyor. Hadi gelin hep beraber, çocuklar ve gençlerde sınav kaygısı aileler tarafından nasıl yönetilmeli ve ne tür önlemler alınmalı bir bakalım…
Yüksek sınav kaygısı yaşayan çocuklarda ne gibi belirtiler ortaya çıkar?
Yüksek düzeyde sınav kaygısı yaşayan çocukların verdiği sinyaller oldukça önemlidir. Çünkü bu belirtilerin doğal ve sağlıklı bir şekilde gözlemlenmesi sıkıntıların giderilmesinde büyük önem taşımaktadır. Her çocukta aynı olmamakla birlikte bazı belirtiler şu şekildedir: Korku, karamsarlık, güvensizlik, aşırı heyecan, sinirlilik, panik, üşüme, kas yorgunlukları, terleme, ellerde titreme, baş dönmesi, ateş basması, solunumda güçlük, düzensiz solunum, çarpıntı, düzensiz kalp atışı, bilgileri almada güçlük, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, öğrendiklerini aktaramama, unutkanlık, düşüncelerini toparlayamama ve ifade edememe.
Aileler bu konuda ne gibi önlemler almalıdırlar?
Ailelerin sınav kaygısı çeken çocuk ve gençlerde dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Kaygı kontrol edilebilir seviyelere çekilmeli
İnsanoğlu var olduğu ilk andan itibaren stres ile hayatta kaldı. Eğer stres altında kalmasaydı beslenemeyecek ve barınamayacaktı. Çünkü kaygılandı, stres yaşadı ve barındı; aynı zamanda beslendi. Bu duruma biyolojik olarak baktığımızda da aynısını görmekteyiz. Düşük ve doğal seviyelerde olan stres bağışıklık hücrelerimizin aktivasyonu için oldukça önemli. Fakat tekrar etmekte fayda var, sağlıklı olan ”düşük ve doğal seviyelerde kaygı”. Yani konuyu önemsememek, motive olmamak anlamına da geliyor. Bu doğrultuda kişi enerji üretemiyor ve bu enerjiyi sağlıklı bir şekilde kullanamıyor. Bu yüzden çocuklarda bulunan kaygı muhakkak kontrol edilebilir, doğal ve düşük seviyelere çekilmeli!
Zaman yönetimine yardımcı olunmalı
Birçok çocuk ve genç sınav kaygısı yaşarken zaman yönetiminde zorlanmaktadır. Bu zorlanma zamanın verimsiz kılınması ve kaygının ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Bu yüzden aile çocuğuna zaman yönetimi konusunda destek olmalıdır. Burada çocuğun kesinlikle sosyal ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir.
Çocuklarınız her zaman değerli!
Birçok öğrenci sınavdaki bilgisiyle kişiliğini de ölçtüğünü düşünür. Sınav kaygısı akıl yürütme ve soyut düşünme faaliyetlerini etkiler. Öğrenci başarısız bir sınav sonucunun ”yetersiz ve değersiz bir ben” anlamını taşıdığını düşünebilir. Bu kaygının üzerine gitmek, çocuğunuzun değerinin sınav ile belirlenmediğini ona hissettirmek oldukça önemlidir.
‘’Ne yapsam olmadı…’’ fikri değiştirilmeli
Bir öğrencinin çabasını takdir etmek büyük önem taşımaktadır. Çünkü bir sınavın başarılı bir şekilde sonuçlanabilmesi için yetenek, zekâ ve çaba gibi farklı unsurlar bulunmaktadır. Çocuğunuz tüm yıl boyunca çabalamış fakat yanlış tekniği uygulamış olabilir. Sizin onun çabasını takdir etmeniz ve nerede yanlış yaptığına yardımcı olmanız, bir sonraki sınavın daha başarılı geçmesi anlamını taşımaktadır.
Beslenmesine yardımcı olunmalı
Vücudumuzun ve beynimizin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için beslenme büyük öneme sahiptir. Kaygı yaşayan çocuklar kendi kendilerine iyi bir şekilde beslenemeyebilirler. Bu durumda aileye büyük görevler düşmektedir. Çocukların enerjik ve dinç olabilmeleri için vitamin ve mineral açısından zengin beslenmelerine ve öğünlerinin çeşitli, yeterli ve düzenli olmalarına özen gösterilmelidir.
Çocuklarınız sosyallikleri desteklenmeli
Çocuklar kaygı odaklı olarak sosyal becerilerine ve sosyal ortamlarına ara verebilirler. Daha doğrusu sosyal becerilerinin üzerine gitmemeleri veya sosyal ortamlardan uzak kalmaları onlarda sınav kaygısı yaratabilir. Kaygının derinden bir şekilde yaşanmaması ve çocuğun stresle başa çıkabilmesi için çocuklar bu yönde heveslendirilmelidir.
Başarılar birlikte hatırlanmalı
Çocuklar kaygı yaşadıkları zamanlarda olumsuz sonuçlara odaklanabilirler. Bu durumda ailenin geçmişteki başarıları ona hatırlatması gerekir. Çünkü hangi özelliklerinin bu başarıları desteklediğini hatırlatmak, ondaki çaresizliği azaltır.