8 Maddede Sindirim Sistemimizin Önemi
Sağlıklı bir sindirim sistemi, hem hastalıklardan korunmamız hem de fizyolojik ve psikolojik açıdan iyi hissetmemiz için oldukça önemli. Sağlıklı bir sindirim sistemine sahip olmadığınızda, en faydalı besinlerden oluşan bir diyet listesi uygulasanız dahi kendinizi yeterince iyi hissedemezsiniz. Vücut sürekli çeşitli sinyaller vererek işlerin yolunda gitmediğini göstermeye çalışır. Sindirim sistemi tam anlamıyla çalışamadığı için besinler ve mineraller gerektiği gibi sindirilemez. Bu da besinlerin parçalanarak hücrelere geçememesi anlamına gelir ve bazı fizyolojik sıkıntılara sebep olabilir.
Diğer taraftan, yapılan çalışmalar beyin ile sindirim sistemi arasında net bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Bu bulgular da sağlıklı çalışmayan bir sindirim sisteminin sadece fizyolojik değil, aynı zamanda psikolojik etkilerinin de olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla sindirim sistemi aslında düşündüğümüzden çok daha önemli bir göreve sahip. Öyleyse 8 maddede sindirim sistemimizin önemini incelemeye ne dersiniz?
1. Besinlerin Vücuda Alınmasını Sağlar
Ağızdan başlayıp anüse kadar devam eden sindirim sisteminin ilk görevi, gıdaların vücuda alınmasını sağlamak. Ağız aracılığıyla sıvı ve katı gıdaların vücuda girişi yapılır. Bu sayede vücudun enerji ihtiyacının karşılanması yolunda ilk adım atılmış olur.
2. Gıdaların Tadını Almamızı Sağlar
Sindirim sisteminin bir parçası olan dil, besinlerin tatlarını algılamamıza yardımcı olur. Dildeki ilgili bölümler; acı, tatlı, ekşi, tuzlu şeklinde tatları ayırt etmemizi mümkün kılar. Diğer taraftan besinlerin tatları ve kokusu, tükürük salgısını uyarır. Tükürük salgısının oluşmasıyla birlikte kimyasal sindirim de başlar.
Ayrıca besinlerin dil aracılığıyla nemlendirilmesi, bu gıdaların daha kolay bir şekilde yutulmasına imkan tanır. Bu da, sindirimin bir sonraki aşamasına daha hızlı geçilmesini sağlar.
3. Besinlerin Sindirimini Sağlar
Adından da anlaşılacağı üzere, sindirim sisteminin en temel fonksiyonu besinlerin vücut tarafından sağlıklı bir şekilde sindirilmesi. Bu sistem, alınan gıdaların vücutta parçalara ayrılmasını ve işe yaramayan parçaların dışkıya dönüştürülerek vücuttan atılmasını sağlar.
Besinler, kimyasal ve fiziksel olmak üzere iki farklı şekilde sindirilir. Fiziksel sindirimde, gıdalar daha küçük parçalara ayrılır. Kimyasal sindirimde ise besinler, en küçük yapı taşlarına kadar parçalanır. Örnek vermek gerekirse yediğiniz bir ekmeğin dişleriniz aracılığıyla parçalanması fiziksel sindirim; midedeki enzimlerle en küçük yapı taşlarına ayrılması kimyasal sindirim olarak değerlendirilir.
4. Emilimi Gerçekleştirir
Emilim kavramını, parçalanarak moleküllerine ayrılan gıdaların organizma tarafından alınması şeklinde tanımlayabiliriz. Yani, en küçük parçalara ayrılan moleküller, ince bağırsaklardan sonra kan ve lenf dolaşımına geçiş yapar ve hücreler arasında dolaşmaya başlar.
5. Mide Yanması Hissini Engeller
Sindirim sistemi öyle dengeli bir yapıya sahip ki, sistemdeki en ufak bir parçanın bile çok önemli bir görevi bulunuyor. Yutaktan mideye kadar olan bölümü kaplayan yemek borusu, mideye besin taşıyan yaklaşık 25 cm uzunluğunda bir tüp kanalı. Bu kanal, mukus olarak adlandırılan sindirim salgısını üretir. Kanalın ucundaki sfinkter ise hava geçişine engel olur. Hava geçişine engel olan sfinkter ile çevresindeki kaslar, midedeki gıdaların tekrar yemek borusuna geçmesini engeller. Eğer engelleme işlemi başarısız olursa mide yanması şikayeti ortaya çıkar.
6. Gıdaların Depolanmasını Sağlar
“Sindirim sisteminin en popüler organı” olarak tanımlayabileceğimiz mide; gıdaların depolanmasını, karıştırılmasını ve sindirilmesini sağlayan önemli bir parça. Tüketilen gıdalar, ince bağırsaklara aktarılmaya hazır hale gelene kadar midede depolanır. Mide öylesine geniş bir hacme sahip ki, gerekli olan durumlarda 4 litreye kadar gıda depolayabilir.
7. Tokluk Hissi Beyne İletilir
Sindirim sistemi, besinleri sindirip emilimini gerçekleştirmekle yetinmiyor; beyne “Yeter!” mesajını iletmek için de gerekli işlemleri gerçekleştiriyor. Midede üretilen “girelin” adlı hormon, kan yoluyla beyne ulaşır ve hipotalamustaki açlık-tokluk hissi oluşturan sinir hücrelerini aktive eder. Mide boşaldıkça bu hormon daha fazla salgılanır ve açlık hissi oluşur, mide dolduğunda ise girelin daha az salgılanır ve beyin, vücudun doyduğunu anlar.
8. Duygu Durumunu Etkiler
Metnimizin girişinde de aktardığımız üzere sindirim sistemi ile beyin arasında çok önemli bir ilişki mevcut. Sindirim sisteminden gelen sinyaller nasıl beynimizi etkiliyorsa, beyinde yaşanan bir süreç de sindirim sistemini etkiliyor.
Stres kaynaklı duygu durum bozukluklarının sindirim sistemini negatif etkilediği gibi, sindirim sistemi kaynaklı bozukluklar da duygu durumunuzu negatif etkileyebiliyor. Dolayısıyla daha dengeli ve sağlıklı bir ruh hali için sindirim sistemini korumanız gerekiyor.