Okul Dönemindeki Çocuklara Beslenme ve Aktivite Önerileri
Okul dönemi, çocukların günün büyük kısmını evden uzakta yani okulda geçirerek birey olmayı hissettikleri ilk dönemdir. Bu dönemde genellikle evden uzak oldukları için besin tercihlerinde aile dışı bireyler (arkadaşlar, öğretmenler) etkili olabilir. Bu dönem içerisindeki çocuklar, aynı zamanda büyüme gelişmenin en hızlı döneminde de oldukları için beslenme konusu daha fazla önem kazanmaktadır. Bu yazımızda okul dönemindeki çocuklar için çeşitli beslenme ve aktivite önerilerinde bulunacağız. İşte onların yaşam kalitesini korumak için kazandırmanız gereken bazı sağlıklı alışkanlıklar.
Kahvaltı alışkanlığı kazandırın
Okul dönemindeki çocuklar için kahvaltı öğünü son derece önemlidir. Çünkü çocuklar, bu öğünün ardından öğle saatlerine kadar herhangi bir şey yiyemezler. Üstelik dersler sırasında odaklanma ve dikkat sorunları yaşamamaları için de besin değerleri bakımından eksiksiz beslenmeleri gerekmektedir. Bu nedenle çocuğunuzu okula gitme saatinden daha erken uyandırarak düzenli kahvaltı alışkanlığı kazandırmanız çok önemlidir. Eğer kahvaltı yapmak istemiyorsa evde hazırlanmış sandviçler, meyve, yumurta, peynir, yulaf ezmesi, süt gibi besinlerle pratik ve sağlıklı kahvaltılıklar hazırlayıp ilk teneffüste yemesi için çantasına koyabilirsiniz.
Besinleri yeteri kadar çiğnemeyi öğretin
Okul dönemindeki çocuklara TV, bilgisayar veya tablet karşısında bir şeyler izlerken yemek yedirmek son derece yanlış bir davranıştır. Çocuklar bu şekilde yemek yediklerinde besinleri iyi çiğnemeden tüketebilir ve sonuçta mide rahatsızlıkları, fazla kilo alımı gibi problemler yaşayabilirler. Bu nedenle yemek masasına oturduklarında çevrelerinde dikkat dağıtıcı bir unsur olmamasına dikkat ederek onlara besinleri iyi çiğnemeleri gerektiğini anlatmanız, öğretmeniz gerekir.
Sağlıksız besinleri ödül olarak sunmayın
Okul dönemindeki çocuklara yapılan beslenme hatalarından biri de sağlıksız besinleri ödül olarak sunmaktır. Paketli ve sağlıksız gıdaların onlar için yararlı olmadığı sıkça hatırlatılmalı; bu besinler hiçbir koşulda çocuklara sunulmamalıdır. Bu türden gıdalardan küçük yaşlarda uzaklaşmalarının gelecek yaşamları için de faydalı olabileceği unutulmamalıdır.
Sevilen besinlerin aşırı miktarda tüketiminden kaçının
Bir besin sağlıklı da olsa aşırı tüketildiğinde kişiye faydadan çok zarar getirebilir. Özellikle okul dönemindeki çocuklar, sevdikleri besinleri fazlaca tüketme eğilimindedirler. Bu noktada onları kısıtlayacak kişiler ebeveynleri olmalıdır. Örneğin az yemek yiyor diye sürekli süt içmesi, kansızlık probleminin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle çocuklara sevilen besinleri dahi ölçülü bir şekilde tüketmeleri gerektiği anlatılmalıdır.
Sağlıksız içecekler yerine su, kefir, ayrana yönlendirin
Gazlı içecekler, içeriklerindeki boya, şeker, kafein gibi maddeler sebebiyle sağlık açısından son derece zararlıdırlar. Bu tür içecekler özellikle çocuklarda alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasına neden olabilirler. Bu nedenle çocuğunuza tüketmesi gereken en önemli sıvının su olduğunu öğretmeli ve onu ayran, kefir gibi sağlıklı içeceklere alıştırmalısınız.
Beslenme çantasını ihmal etmeyin
Okul dönemindeki çocuklar için kesinlikle bir beslenme çantasına ve su desteğine ihtiyaç vardır. Aksi takdirde çocuklar okuldayken acıktıklarında kantinden alınan sağlıksız besinleri tüketmek durumunda kalabilirler. Bu da onların hem sağlıksız beslenmelerine hem de kilo almalarına sebep olabilir. Bu nedenle sağlıklı besinlerden oluşan ve içerisinde su da bulunan bir beslenme çantası hazırlamak şarttır.
Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite olmadan yeterli değil!
Eskiden okul dönemindeki çocuklar okuldan geldiklerinde akşama kadar sokakta oyun oynar ve daima hareket halinde olurlardı. Ancak günümüzde sokaktaki oyunların yerini evde bilgisayar veya TV başında geçirilen saatler aldı. Oysa bir çocuğun ne kadar sağlıklı beslenirse beslensin gelişimi için fiziksel aktiviteye de ihtiyacı vardır. Bu nedenle çocukları yaşlarına uygun fiziksel aktivitelere yönlendirmek, fırsat buldukça onlarla birlikte doğada zaman geçirmek ve onları da buna teşvik etmek gerekir. Ruhsal ve bedensel olarak dış dünya ile denge içerisinde yaşayabilecek bireyler yetiştirmek ancak bu şekilde mümkün olabilir.