Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir? Korunma Yolları Nelerdir?

Stresli ve sağlıksız bir yaşam, yoğun iş temposu ve psikolojik baskılar kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm bunlar kişinin kronik yorgunluğa yakalanmasına neden olabilir. Kronik yorgunluk yaşayan kişiler kendini halsiz, yorgun, bitkin ve mutsuz hissetmektedir. Bu belirtiler bir süre sonra kişinin günlük yaşamını devam ettirebilmesini bile önlemektedir. Kronik yorgunluk kişinin dinlenmesine rağmen sürekli olarak kendini yorgun hissetmesine neden olur. Üstelik sadece psikolojik değil, zihinsel ve fiziksel etkilere de sahiptir. Bu yorgunluk stili için tamamen ”Şundan dolayı olur” demek doğru olmayacaktır. Fakat viral enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi problemleri, hormonal dengesizlikler, gıda intoleransı neticesinde ortaya çıkabilir. Kronik yorgunluk 35- 50 yaş aralığında ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Bu sendromu yaşayan kişiler en az 6 aydır kas ve eklem ağrılarına, enerji eksikliğine ve yorgunluğa sahiptir. Hastalığın gelişimini tetikleyen en önemli etken strestir. Fakat bundan farklı nedenler de bulunmaktadır. İşte kronik yorgunluk hakkında merak edilenler.

Kronik yorgunluk belirtileri nelerdir?

Kronik yorgunluk kısa dönemli stres ve yorgunluk ile karıştırılmamalıdır. Her kendini bitkin hisseden kişi kronik yorgun değildir. Kronik yorgunluğun tespiti için hekim kontrolü şarttır. Hastalığın belirtileri uzun süre boyunca azalmadan devam etmelidir. Bu doğrultuda hekimin hastanın öyküsünü dinlemesi, belirtileri değerlendirmesi, altta yatan bir nedeninin olup olmadığını bilmesi oldukça önemlidir. İşte kronik yorgunluk belirtilerinden bazıları:

• Depresyon
• Sürekli yorgun ve bitkin hissetmek
• Sürekli olarak uyku hali
• Boğaz ağrısı
• Karın ağrısı
• Kas ve eklem ağrıları
• Düşük enerji hissi
• Mide bulantısı ve kusma
• Konsantrasyon eksikliği
• Unutkanlık hali
• Uyku kalitesinde ve düzeninde bozukluklar
• Düşük bağışıklık
• Bağırsak düzeninde bozukluklar
• Sosyal ve iş yaşantısında olumsuz tutumlar
• Huzursuzluk

Kronik yorgunluktan korunma yolları nelerdir?

Kronik yorgunluk nedenleri hakkında bilgi sahibi olmak, nedenleri saptamak ve bu nedenlerden korunmak oldukça önemlidir. Kronik yorgunluğun kesin bir tedavisi yoktur. İşte kronik yorgunluktan korunma yolları:

• Kronik yorgunluğun en önemli etkenlerinden bir tanesi kronik strestir. Kısa süreli stres insan vücudu için yararlıdır. Küçük oranlarda stres yaşadığımız zaman bağışıklık sistemi hücreleri aktive olur. Fakat uzun süreli stres yaşamak kortizol salınımını tetikleyerek bağışıklık sistemi hücrelerini baskılar ve kişi yorgunluk hisseder. Bu yüzden stres yaratan durumlardan, kişilerden ve olaylardan uzak durulmalıdır.
• Stres yaratan durumlardan uzak durmak kadar stresi yok etmek de oldukça önemlidir. Bu yüzden düzenli olarak egzersiz yapılmalı, iç farkındalığa ve vücut balansına önem verilmelidir.
• Uyku düzeninin ve kalitesinin bozulması kronik yorgunluğun ana nedenlerindendir. Kalitesiz ve düzensiz bir uyku kortizol salınımı tetikleyecektir. Bu yüzden serin, ışıksız, kokusuz, temiz, teknolojik cihazların olmadığı bir odada uyumak oldukça önemlidir. Bununla birlikte uykudan önce alkol, kahve ve ağır yemekler tüketilmemelidir.
• Kronik yorgunluk altta yatan bir hastalık neticesinde de ortaya çıkabilir. Bu yüzden düzenli olarak hekim kontrolüne gidilmelidir. Kan tahlilleri ve farklı görüntüleme teknikleri ile incelemeler yapılmalıdır.
• Beslenme, yorgunluk üzerinde büyük etkiye sahiptir. Bu yüzden aşırı yağlı, paketlenmiş, yüksek yüklemeli şekere sahip yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Vitamin ve mineral açısından zengin beslenilmelidir.
• İş ve özel hayatında yeni stratejiler belirlemek psikolojik yorgunluğu atmak ve enerjiyi yeniden kazanmak için iyi bir yöntemdir.
• Aktivite günlüğü oluşturmak az ve çok çalışılan şeyleri anlamaya, dengeli ve gerçekçi hedefler koymaya ve enerjiyi kazanmaya olanak sağlayacaktır. Aktivite günlüğü ile dinlenmeye ayrılan vakit azalarak, hedefler küçük parçalar halinde başarılacaktır.
• Vücut faaliyetlerinin sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesi için günlük tüketilmesi gereken su miktarı mutlaka tüketilmelidir.