Yediğiniz besinlerin psikolojinize etki edebileceğini hiç düşündünüz mü? Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki bazı yiyecekler tam anlamıyla kendinizi psikolojik ve ruhsal açıdan daha iyi hissetmenize yardımcı oluyor. Günlük hayatın yorgunluğu, iş stresi, aile ve insan ilişkilerinin getirebileceği bazı problemler… Pek çok faktör yüzünden ortaya çıkabilecek depresyonun etkilerinden kurtulmak ya da etkilerini azaltmak için aşağıda sıraladığımız besinleri diyetinize katabilirsiniz. İşte depresyonla mücadelede size yardımcı olacak 10 besin!
Çikolatanın depresyonun etkilerini azalttığı ve mutluluk verdiği aslında herkes tarafından biliniyor. Çikolatanın serotonin seviyesini yükselttiği, dolayısıyla kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Çikolata, tıpkı bir antidepresan gibi vücuttaki serotonin seviyesini artırır ve daha neşeli, daha az kaygılı ve daha enerji dolu olmanıza imkan tanır.
Günlük hayatımızda ızgara, fırın, tava ve daha birçok farklı şekilde pişirerek sıkça tükettiğimiz tavuk, en önemli beyaz et kaynakları arasında. Bol miktarda içerdiği B6 vitamini sayesinde vücutta salgılanan serotonin hormonu seviyesini artırıyor ve buna bağlı olarak depresyonun önüne geçilmesine yardımcı oluyor. Hem lezzetli, hem sağlıklı hem de ekonomik oluşuyla sizi mutlu edebilecek besinler arasında yer alıyor.
Bir diğer beyaz et kaynağı olan balığın içerdiği omega-3 yağ asitlerinin psikoloji üzerinde oldukça etkili olduğu biliniyor. Araştırmalara göre balık tüketimi arttıkça depresyon riski bir o kadar azalıyor. Özellikle omega-3 bakımından zengin olan somon, uskumru ve ton balığı gibi balıklar günümüzde depresyon tedavisinde bile kullanılabiliyor. Ayrıca yapılan başka bir araştırmaya göre, balık tüketiminin fazla olduğu ülkelerde depresyon oranının diğer ülkelere göre daha düşük olduğu gözlemleniyor.
Omega-3 yağ asitlerini bol miktarda içeren bir diğer besin olan avokado, depresyondan uzak durmak isteyenler için harika bir seçim. Avokado, aynı zamanda beyin fonksiyonlarımız için çok faydalı bir madde olan potasyum açısından da zengin bir kaynak. Düşük potasyum seviyesi zihin yorgunluğuna yol açabiliyor. Düzenli olarak tüketeceğiniz bir miktar avokado, bunun önüne geçebilmeniz için size yardımcı olabilir.
Bal, yapısında doğal şeker barındırdığı için ani tatlı krizlerinde yapay veya ambalajlı ürünler yerine tercih edebileceğimiz bir besin… İçerisinde bulunan bu doğal şeker, depresif duygularla savaşmaya yardımcı olur. Gün içerisinde veya kahvaltıda yiyeceğiniz 1 tatlı kaşığı bal, gerginliğin azaltılmasında etkili bir silah olarak kullanılabilir.
İçerisinde bol miktarda antioksidan ve aminoasit bulunduran yeşil çay, depresyonla verilen mücadelede size yardımcı oluyor. Yeşil çayda bulunan aminoasitler; stresi azaltan ve beyindeki dopamin seviyesini artıran psikoaktif özellikleri sayesinde sinirleri yumuşatmaya yardımcı oluyor ve psikolojik açıdan rahatlatıyor. Günde 1-2 fincan yeşil çay tüketmeniz hem fiziksel hem de ruhsal açıdan daha sağlıklı kalmanıza yardımcı olabilir.
Serotonin seviyesinin artmasına yardımcı bir başka besin olan muz, yüksek miktarda triptofan içeriyor. Triptofan ise vücuttaki serotonin salgısının yükselmesine yardımcı oluyor ve buna bağlı olarak depresyonun önüne geçilmesine imkan tanıyor. Triptofan, aynı zamanda depresyonun getirdiği uyku sorunu için de mükemmel bir yardımcı. Uzmanlar, pek çok uyku sorunu yaşayan hastaya triptofan etken maddeli ürünler öneriyor.
Vücuttaki magnezyum seviyesinin düşük olması, serotonin salgısının da yavaşlamasına neden olabiliyor. Ispanak ise içerdiği yüksek miktarda magnezyum ile bu açığı kapatmaya yardımcı oluyor. Düzenli tüketildiği takdirde serotonin hormonunun dengeli bir şekilde üretilmesine katkı sağlıyor.
Yüksek miktarda magnezyum içeren bir diğer besin ise badem. Moralinizin yüksek olması için vücudunuzun serotonin hormonunu doğru bir şekilde salgılaması gerektiğini söylemiştik. Bunun için ise magnezyum seviyesi en önemli etkenler arasında yer alıyor. Gün içerisinde yiyeceğiniz bir avuç badem bu iş için size oldukça fayda sağlayabilir.
Kuşkonmaz, yüksek miktarda folik asit içeriyor. Yapılan araştırmalarda folik asit eksikliğinin depresyon riskini artırdığı ve antidepresan tedavisine verilen yanıtın zayıflamasına sebep olduğu görüldü. Bu eksikliği gidermek ve depresyon riskini azaltmak için beslenme düzeninizde kuşkonmaza yer vermeniz size fayda sağlayabilir.
Depresyon teşhisi konmuş kişilerde özellikle B6, C, D vitaminleri ve demir gibi maddelerin eksik olduğu gözlemleniyor. Bunun yanında magnezyum eksikliğinin de depresyonu tetiklediği biliniyor. Bu gibi maddelerin besinlerden yeteri kadar alınamadığı durumlarda ise takviye gıdalar hayat kurtarıcı olabiliyor. Siz de takviye gıdalardan faydalanarak olumlu ruh halini sürdürebilir, olumsuz duygu-durum bozukluklarıyla daha kolay mücadele etmek için bedeninizi destekleyebilirsiniz.