Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve modern hayatın ağlarını örmesi ile birlikte mutsuzluk bir salgın gibi artıyor. Tabii ki tüm bu gelişmelerin ve dünya anlayışının doğurduğu bazı durumlar da mevcut. Örneğin iyi beslenemiyor, negatif düşüncelere takılıp kalıyor, spor yapmıyor, bir türlü geçmişi bırakamıyor ve korkularımızdan kaçıp duruyoruz. Peki daha mutlu bir hayat sürmek için günlük yaşamımızda ne tür değişiklikler yapmalıyız? İşte küçük değişikliklerin büyük mutluluklar olduğunu gösteren bazı günlük yaşam alışkanlıkları!
Mutlu olmanın birincil adımı biyolojik olarak mutluluğa hazır olmaktır. Yani mental sağlığımızı kötü yönde etkileyebilecek her sorun çözülmelidir. Bunun doğrultusunda daha iyi beslenilmeli, uyunmalı ve egzersiz yapılmalıdır. Egzersizin mutluluk hormonu üretimini desteklendiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra düzenli ve yeterli bir şekilde uyunarak stres hormonu kortizolün üretiminin önünde bir engel oluşturulmalıdır.
Gün içinde sık sık geçmişi düşünürüz. Şu anı ve geleceği, geçmişin süzgecinden geçiririz. Bu alışkanlık bazı zamanlarda olumlu sonuçlar doğursa da genel olarak yaşadığımız anı ve geleceği kötü etkiler. Geçmiş deneyimlerimizi şu an ve gelecek için kullanmak mantıklıdır. Fakat geçmişte yaşadığımız bir olayın doğurduğu duyguyu hayatımızın geneline yaymanın bir anlamı yoktur. Yaşadığımız kötü deneyimleri şu anda ve gelecekte düşünmek bulunduğumuz anı yaşayamamak anlamına gelir. Bu yüzden geçmişin esaretinden ve geleceğin korkusundan kurtulmalı, şu an için elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız.
Araştırmalar şükretmenin insanı kimyasal olarak da mutlu ettiğini gösteriyor. Her sabah, her an, her olaydan sonra iyi veya kötü gerçekleşen her durum için şükredin. Şükretmek sahip olunan güzellikleri kendinize hatırlatmanızdır. Şükretmek bardağın boş tarafını değil, dolu tarafını görmek demektir. Şükretmeye başladıkça bu bir alışkanlık halini alacaktır. Bu artık sizin hayata bakış açınızı değiştirecektir.
Mutlu olmak için çaba sarf etmeyen, içinde mutluluk barındırmayan kişi ve olaylar, yakınında bulunan olumlu şeyleri de etkileme gücüne sahiptir. Kendinizi güçlü ve sorun çözebilen bir insan olarak görüyor olabilirsiniz. Belki de bu işte gerçekten iyisiniz. Fakat bu yeryüzündeki deneyiminizin keyifsiz kılınmasına sebep olabilir. Bu yüzden size negatif çağrışım yapabilecek insanları ve kişileri çevrenizden uzaklaştırın.
Hayatınızda yaşadığınız tüm olumsuzlukları ve korkularınızı kabul edin. Kabul etmek, çözümün ve mutluluğun ilk adımıdır. Var olan olumsuzluklardan kaçmak sadece zaman kazandırır. Ve ileride olumsuzlukların birikmiş bir şekilde daha yoğun şekilde yaşanmasına neden olur. Şu anda yaşanabilecek kabul ediş hızlı ve basit bir adımdır. Hz. Mevlâna’nın da dediği gibi ”Mum olmak kolay değildir… Işık saçmak için önce yanmak gerek.” Eğer bu hayatta etrafınıza ışık saçmak istiyorsanız var olan olumsuzlukları kabul ederek başlayın.
Kendinize saygı duyun! İnsanın kendisini sevmesi ve kendisine saygı duyması aynı zamanda çevresinin de aynı sevgi ve saygıyı göstermesi anlamına gelmektedir. Kendine saygı duymak muhteşem bir döngünün başlangıcıdır. Kendine saygı duyan kişi sağlığına dikkat eder, mutlu olur, kendini kötü düşüncelerden uzak tutar, tüm bunların doğrultusunda enerjisi dışarı yayılır ve insanlar onu daha da mutlu eder.