Bağırsaklarımız vücudumuzdaki en aktif organlardan biridir ve birçoğumuzun bildiğinden daha önemli işlevlere sahiptir. Özellikle son yıllarda bu önemli organla ilgili pek çok araştırma yapılmış ve bu araştırmalar sonucunda bağırsaklarımızın “ikinci beyin” olarak tarif edilmesine neden olan önemli veriler elde edilmiştir. Araştırmalar bağırsaklar ile beyin arasında başka hiçbir organda olmayan bir bağlantı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla bağırsaklarımız yalnızca vücudumuzdaki fiziksel olayları etkilemekle kalmayıp duygu durumumuzu da belirleyebilir. Benzer şekilde duygu durumumuz da bağırsaklarımız üzerinde söz sahibi olabilir.
Tüm bu bilgiler ışığında bağırsaklarımız neden çok önemli sorusunu şu şekilde yanıtlayabiliriz:
Yukarıda saydığımız tüm bu işlevler elbette sağlıklı çalışan bağırsaklarla olması gerektiği şekilde gerçekleşecektir. Bağırsaklarımızdaki kusursuz düzen birçok faktöre bağlı olarak bozulabilir veya zarar görebilir. Bağırsaklarımızdaki düzene zarar verebilecek bazı etmenler şunlardır:
Son yıllarda sayıları giderek artan birçok araştırma, dost bakteriler olarak tanımlanan probiyotiklerin sağlığımızın korunması açısından çok önemli olduğunu göstermektedir. Bilinenin aksine tüm bakteriler zararlı değildir ve hatta vücudumuzdaki bakterilerin çoğu vücudumuzun işlevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi için çalışır. İşte probiyotikler de sindirim sistemimizin düzenlenmesine ve bağışıklık sistemimizin desteklenmesine yardımcı olan dost bakterilerdir.
Uzun yıllardır beyin fonksiyonlarının bağırsakları düzenlediği düşünülüyordu (Örnek vermek gerekirse strese girmenin ishal, karın ağrısı gibi problemlerin ortaya çıkışını tetiklediği düşüncesi). Ancak son yapılan araştırmalar, bu sistemin ters yöne de işleyebileceğini göstermekte. Buna göre bağırsaklarımız beynimizin sağlıklı bir şekilde işlevlerini yerine getirmesinde oldukça büyük bir role sahip olabilir.