Hepimiz tarafından bilinen ”İnsan ne yerse odur” sözü, beslenmenin vücudumuz üzerindeki fiziksel ve zihinsel etkisini büyük ölçüde anlatmaktadır. Beslenme düzenimiz, yeterliliğimiz ve çeşitliliğimiz bizi hem fiziksel hem de zihinsel olarak etkilemektedir. Sağlıksız beslenerek yani kötü beslenerek vücudumuzu negatif etkilere maruz bırakırız. Sağlıksız ve kötü beslenme kelimeleri ise birçok kişi tarafından farklı şekillerde yorumlanır. Peki sağlıksız ve kötü beslenme nedir? Sağlıksız beslenme tuz ve şeker bakımından fazla miktarda beslenme, ihtiyaç olunan besinleri yeterince tüketmeme, genel olarak paketlenmiş ürünleri tercih etme, çeşitli beslenmeme gibi eylemleri içermektedir. Peki bu tarz bir beslenme alışkanlığı bizi nasıl etkiler?
Yağ ve şeker oranı yüksek olan gıdaların tüketimi hafıza ve öğrenme yetilerini destekleyen beyin peptilerini baskılıyor. Araştırmalar bir haftaya yakın yağ, tuz ve yüksek kalori içeren bir beslenme düzeni uygulamanın bilişsel testlerde kötü performans göstermeye neden olduğunu ortaya koyuyor.
Beslenme çeşitliliğimiz, düzenimiz, yeterliliğimiz ve kilomuz birbirine güçlü bir şekilde bağlıdır. Yağ ve şeker bakımından yüksek gıdalar tüketmek kilo almaya neden olur. Tüm bu durumlar ise nefes darlığı, sürekli yorgunluk, sırt, omurga ve kalça ağrıları, dizlerde rahatsızlık, motivasyon eksikliği gibi durumlara sebebiyet verebilir. Ayrıca rafine edilmiş gıdaların tüketimi kan şekerinde hızlı dalgalanmalar ortaya çıkarabilir.
İşlenmiş ve şekerli gıdalar açısından zengin beslenmek bazı minerallerin daha az alınmasına sebep oluyor. Bu mineraller arasında ise kemik sağlığı için oldukça önemli olan fosfat ve kalsiyum bulunuyor. Bu durumda zayıf kemikler ve daha az kemik yoğunluğu anlamlarını taşıyor.
Sağlıksız bir şekilde beslenmediğimiz zaman bu durumdan beyin fonksiyonlarımız ve kan şekerimiz olumsuz yönde etkiliyor. Tabii ki bu doğrultuda ruh halimiz de etkileniyor. Araştırmalar tam tahıl, et, balık, meyve ve sebze gibi geleneksel bir beslenme düzeni uygulayan kişilerin, şeker ve işlenmiş gıdalar tüketen insanlara göre daha mutlu olduğunu gösteriyor.
Sebze, meyve ve tam tahıl tüketimi açısından düşük, yağ, şeker ve kolesterol açısından yüksek bir beslenme düzeni uygulamak yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, damar daralmasına bağlı ateroskleroz, koroner kalp hastalıkları riskini artırmaktadır. Tüm bu durumlar kalp krizine ve inmeye sebep olabilmektedir.
İnsülin pankreasta üretilir. Ayrıca vücuda yakıt kazandırmak için glikozun taşınmasına yardımcı olur. Diğer bir yandan insülin aynı zamanda beyinde de üretilmektedir. Burada ise anıları şekillendirmeye ve hücreler arasındaki sinyalleri taşımaya yardımcı olur. Aşırı yağlı ve şekerli yiyecek tüketimi ise insülin düzeylerini artırır. Artan insülin düzeyi, beynin bu hormona tepki vermesini durdurmasıyla sonuçlanır. Bu durumda hatırlama, yaratma ve hızlı düşünme yeteneklerini azaltır.