Siz de “Anne olduktan sonra hiçbir şeye yetişemiyorum.” diyenlerden misiniz? Eğer öyleyseniz sadece sakin olun. Bu durum her annenin başına geliyor. Bebekleriyle yeni bir hayata yelken açan anneler, bu yeni hayata uyum sağlamakta zorluk çekebiliyor. Yeni annelerin bebekli hayata uyum sağlamakta zorlanmalarının temel nedeni ise zaman yönetimi açısından sıkıntı yaşamaları. Zamanını bebeğine göre düzenleyen ve bu doğrultuda kendine ufak da olsa zaman ayırmaktan çekinen annelerimiz için altın değerinde tavsiyeleri keşfetmeye hazırsanız hemen başlayalım.
Zaman yönetimi, adından da anlaşıldığı gibi günün 24 saatlik dilimini verimli geçirmek için zamanınızı yönetmeniz anlamına gelir. Zamanı iyi yönetmenin ilk adımı doğru planlama yapmaktan geçer. Etkin bir zaman yönetiminde önceliklerinizi belirlemeli ve bu doğrultuda planlama yapmaya başlamalısınız. 24 saati ne kadar verimli geçirirseniz kişisel hayatınıza da o denli katkıda bulunmuş olursunuz.
Yeni anneler de zaman yönetimini doğru yaparak vakitlerini daha etkili kullanabilir. Şayet yeni bir anneyseniz öncelikle bir alışma süreci geçirirsiniz. Ardından zamanınızı yönetirken bebeğinizin rutinlerini göz önüne almalısınız. Bebeğinizin uyku düzeni, mama saatleri gibi birçok noktayı inceleyerek genel bir saat aralığı belirleyebilirsiniz. Zaten bir süre sonra bebeğinizin saat kaçta uyuyup uyandığını bilir ve yemek yeme saatlerini de az buçuk kestirebilirsiniz. Çalışan bir anneyseniz çalışma saatlerinizi net olarak belirlemeli ve doğru planlamayı bu kıstaslara göre yapmalısınız.
Düzenli ve kaliteli bir uyku deneyimi hem kendinizi daha zinde hissetmenizi sağlar hem sütünüzün verimliliğini olumlu yönde etkiler. Saat 23.00-05.00 arası en ideal uyku periyodu olduğu için bu vakti ayakta geçirmemelisiniz. Elbette bir bebeğiniz varken bu saat aralığında kesintisiz uyumanız ilk başlarda zor olabilir. Ama ilerleyen dönemlerde bebeğinizin uyku ritmini de bu saat aralığına göre düzenleyebilir ve hem kendiniz hem bebeğiniz için kaliteli bir uyku deneyimine kucak açabilirsiniz.
Bebeğinizi birine emanet ederken tedirgin hissedebilirsiniz. Bu ruh hali, özellikle ilk başlarda oldukça normal. Zaman ilerledikçe ve bebeğiniz büyüdükçe bu his azalır. Bu süreçte kendinizi yıpratmanız, size zarardan başka bir şey getirmez. Baskı ve stresle geçen günlerinizde yardım istemekten çekinmeyin. Aile büyüklerinizden, kimi zaman arkadaşlarınızdan ve akrabalarınızdan destek istemek; bebeğinizi büyütürken sizin kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar.
Yeni anneyseniz boş zaman bulmakta zorlanıyor olabilirsiniz; fakat bulduğunuz o kısacık zamanları değerlendirmek tamamen sizin kontrolünüzde. Bebeğinizi babasına emanet edip biraz yürüyüş yapabilir, açık havada kitap okuyabilir veya müzik dinleyebilirsiniz. Yoga ve meditasyon gibi manevi yönü yüksek uygulamalardan destek alarak kendinizi şımartabilirsiniz. Bununla beraber faydasız ve tamamen zaman öldürmeye dayalı aktivitelerden uzaklaşmak da size fayda sağlar. Televizyon izlemek ve sosyal medyada saatlerce dolaşmak gibi aktiviteler sadece zamanınızı çalar. Bu aktivitelerin süresini kontrol altında tutmak ise zamanınızı daha iyi yönetmenize yardımcı olur.
Teknolojik aletleri doğru kullanırsanız size birçok fayda sağlayabilir. Telefonunuzu akıllı bir ajanda olarak kullanabilirsiniz. Bebeğinizle ilgili hatırlamanız gerekenleri anımsatıcıya not edebilir ve vakti geldiğinde sizi sesli biçimde uyarmasını sağlayabilirsiniz. Satın almanız gerekenleri unutmamak için telefonunuza kaydedebilir ve market alışverişinizi uygulamalar aracılığıyla online olarak yapabilirsiniz.