NBL Türkiye - Stresli Ortamda Çalışmanın Fiziksel Sağlığımıza Olan Etkileri

Stresli Ortamda Çalışmanın Fiziksel Sağlığımıza Olan Etkileri

Gelişen teknoloji ve değişen çalışma düzeni ile birlikte stres hayatımızın kaçınılmaz etkilerinden bir tanesi oldu. Aslında stresin var oluşuna baktığımız zaman hayatta kalmamız için olmazsa olmazlardan olduğunu görüyoruz. Fakat burada dikkat edilmesi gereken şey stresin şiddeti ve süresi. Çünkü insanoğlu bugüne dek kısa süreli stresler ile hayatta kalabildi. Örneğin aç kalacağını anladığı için hayatta kalma mücadelesi verdi ve sonunda karnını doyurabildi. Bununla birlikte kısa süreli stresler ile bağışıklık sistemi hücrelerini aktive edebildi. Fakat stres uzun süreli ve şiddetli olduğu zaman tam tersi bir etki ortaya çıkarıyor. Stresli bir ortamda çalışmak da bu stres türleri arasında yer alıyor. İşte stresli ortamda çalışmanın fiziksel sağlığımıza olan etkileri.

Stresin vücudumuza olan etkileri nelerdir?

Stresin fiziksel zararlarını şu şekilde sıralamamız mümkündür:

Sürekli olarak stres altında hissetmek kortizol hormonu üretimine neden olur. Bu hormonun fazla oluşu kişiyi daha aç hissettirir ve daha fazla yemek yemesine neden olur. Bu durumdan dolayı da kişi kilo almaya başlar.
Bir kişinin fazla kiloda olması kemik sağlığı için negatif bir durumdur. Çünkü kemikler ve eklemler kapasitelerinin çok daha üstünde yük taşırlar. Bu durum kemik yoğunluğunun azalması ve kemik erimesi ile sonuçlanır.
Stres hormonunun yoğun bir şekilde salgılanması bağışıklık sisteminin hassas hale gelmesine neden olur. Bu durum kişinin sık sık hastalanması ile sonuçlanır. Stres ile birlikte bağışıklık sisteminde rolü olan T hücrelerinin ve sitokinlerin sayısı ve işlevlerinde azalma görülecektir.
Araştırmalar stres ile saç dökülmesi arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermektedir.
Stres yoğun baş ağrısına sebep olabilir.
Stres ile birlikte en hızlı etkilenen sistemlerimizden bir tanesi solunum sistemimizdir. Bunun sebebi oksijen bakımından zengin kanı hızlıca dağıtabilmek için daha hızlı nefes alıp vermektir. Birçoğumuz için bu bir sorun değildir fakat yeterli oksijene ihtiyaç duyan ve nefes darlığı yaşayan astım hastaları için büyük öneme sahiptir.
Yoğun stres düşük libido ile sonuçlanabilir.
Stres yaşadığımız zaman kaslarımız gerginleşmeye başlar. Bunun sebebi vücudumuzun acıdan ve yaralanmalardan korunma refleksidir. Fakat kasların sürekli olarak gerilmesi bedensel ağrılara ve acıya yol açar. Bu durum da migren ve baş ağrısı ile sonuçlanır.
Uyku ve stres arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Sağlıksız ve yetersiz uyunduğu zaman stres hormonu artışı gerçekleşebilir. Stres hormonu ise kişinin uyku sorunları yaşamasına neden olabilir.
Kronik stres, kardiyovasküler hastalıkların en sık nedenlerinden bir tanesidir. Stres ile birlikte kalp ve damar yapısı bozulabilir; kalp yetmezliği, ani ölüm, kalp ritim bozukluğu, hipertansiyon ve ateroskleroz gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.
Hiçbir neden yokken kurdeşen ve isiliklerin çıkması yüksek stresin belirtisi olabilir.
Yorgunluk yeteri kadar dinlenilmediği zaman ortaya çıkmaktadır. Bu fiziksel veya zihinsel strese maruz kalan vücudun da tepkisidir.
Aşırı stres mide mukozasının aşınmasına neden olur. Bununla birlikte bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler görülür, stres ülserleri ortaya çıkar.