Kış mevsiminin gelmesi ile havaların soğuması, dışarıda daha az zaman geçirilmesi ve günün çoğunun karanlık geçmesinin üstüne bir de koronavirüs eklenince hepimiz evlerde daha çok vakit geçirmeye başladık. Tahmin edilebileceği üzere bu durum hiç kimse için iyi gitmiyor. Üstelik süreç devam ederken hepimizde yarattığı stres, baskı, kaygı gibi olumsuz duygular çoğumuzu yemek yemeye itiyor ve kilo aldırıyor. Bu da zaten var olan dertlerimize bir de kilo problemini ekliyor. Fakat karantina günlerinde bile kilo kontrolü sağlamak mümkün. İşte karantina döneminde kilo kontrolü sağlama yöntemleri…
Sağlıklı bir bireyin vücudunun yarısından çoğu sudan oluşur. Eğer vücudunuzun düzenli çalışmaya devam etmesini istiyorsanız su ihtiyacını karşılamanız gerekir. Herkesin su ihtiyacı farklı olabilir fakat ortalama ihtiyaç günde 8-10 bardak suya denk gelir. Su içmeyi unutuyorsanız, çalar saat kurmak ya da su içmeyi hatırlatan bir uygulama indirmek faydalı olabilir. Eğer su içmek sizin için eziyete dönüşüyorsa, sizi motive edici bardaklar ya da şişeleri deneyebilirsiniz.
Gece boyu yaşanan açlık, kan şekeri dengenizi bozabilir. Bu da sinirlilik, gerginlik gibi yaşam kalitenizi olumsuz etkileyecek duygusal durumlar yaşamanıza sebep olur. Eğer güne zinde ve enerjik başlamak istiyorsanız, bütün besin gruplarının dengede olduğu bir kahvaltı sofrasına oturmayı denemelisiniz. Günün başında karnınızı iyi bir şekilde doyurmak size enerji verirken, günün ilerleyen saatlerinde de daha az yemenizi sağlayabilir.
Kontrol edilmesi en zor dürtülerden biri açlık. Uzun süre aç kalındığında bir sonraki öğün için yanlış kararlar verebilirsiniz. Bu da normal yemek düzeninize kıyasla çok daha fazlasını yemenize ve sonrasında pişman olmanıza neden olabilir. Kendinizi çok fazla aç bırakmamak için sağlıklı ara öğünler denemeli ve ana öğünlerinizi atlamamalısınız. Özellikle günün ilk öğünü olan kahvaltıyı atlamak, kilo kontrolü sağlamak isteyenler için pek de iyi bir tercih değil.
Karantina günlerinin kazandırdığı boş zamanlar sebebiyle aç olmadığınız zamanlarda bile kendinizi mutfakta bulabilirsiniz. Can sıkıntısı, stres, kaygı gibi olumsuz duygulardan kurtulma isteğini bir şeyler yiyerek atlatmaya çalışıyor olabilirsiniz. Fakat unutmamak da fayda var, bu rahatlama sadece o an için geçerli. Eğer bunu devamlı hale getirirseniz, kendinizi bu sıkıntıların yanında bir de kilo problemi ile uğraşırken bulabilirsiniz. Bu nedenle olumsuz duygularınızı yemek yerine film izlemek, resim yapmak, kitap okumak, kahve içmek gibi sizi gerçekten rahatlatacak hobilerle atlatmaya çalışmanızı öneririz.
Ara öğün yapmanızın ve kendinizi uzun süre aç bırakmamanızın faydalı olacağını söylemiştik. Fakat ara öğünlerdeki yemek tercihlerimiz de hareketlerimizin kısıtlı olduğu karantina dönemlerinde bir hayli önemli. Ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalıklar tercih etmek, açlığınızı bastırır ve sizi bir sonraki öğüne hazırlar. Fakat sağlıksız atıştırmalıklar sizi daha hızlı acıktırmakla kalmaz, daha çok yeme isteğine de sebep olur.
Su, vitamin ve mineral açısından zengin olan sebze ve meyveler, vücudumuzu hastalıklara karşı dirençli hale getirir. Bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olarak kilo kontrolünüze yardımcı olabilir. Fakat içindeki şeker miktarı nedeniyle özellikle meyveleri, porsiyonlarına dikkat ederek tüketmekte fayda var.
Bağırsaklarınızı desteklemek ve organlarınızın daha fonksiyonel çalışmasına yardımcı olmak için probiyotik takviyesi alabilirsiniz. Bağırsakların düzenli çalışması ve işlevlerinin desteklenmesi, kilo kontrolü noktasında size önemli bir katkı sunar.
Karantina süreçlerinde küçük bir hareket bile hareketsizlikten iyidir. Egzersiz yapmak konusunda kendinizi zorlamayın. İşe küçük ve gerçekçi adımlarla başlayın, arkasının geldiğini siz de göreceksiniz. Fakat ilk günden sizi yoran ve yıpratan egzersizler ile başlarsanız, devamını getirmek sizin için zor hatta imkânsız olabilir.
Karantina öncesinde ofiste çalışanlar, evlerinde de ofis rutinlerini korumaya özen gösterirse kilo kontrolünü daha rahat sağlayabilirler. Kendinize ofisteki gibi belirli saatler planlamak ve bu saatler içinde mutfağa gitmemek, çalışma masanızın üstünde atıştırmalık bulundurmamak gibi ofis alışkanlıkları mutfakla olan ilişkiniz dengede tutmaya yardımcı olabilir.