Sevdikçe daha kolay öğrenilen matematik, aslında bir dersten çok daha fazlası. Matematikte ilerledikçe günlük hayattaki neden-sonuç ilişkisini kurmak ve problemleri çözmek kolaylaşır. Tabii matematikte başarılı olmak için onunla küçük yaşta tanışmak ve matematiği sevmek gerekiyor. Peki, bu noktada ebeveyn olarak neler yapabilirsiniz? İşte çocuğunuza matematiği sevdirecek 5 öneri!
Matematik hayatın her alanında var. Bu nedenle çocuğunuzun matematikle olan ilişkisini okulla sınırlı tutmayın. Ona matematiğin bir ders olmasının ötesinde günlük hayatta işini kolaylaştıracak önemli bir beceri olduğunu öğretin. Örneğin markete gittiğinizde aldığınız ürünlerin ne kadar tuttuğunu ona hesaplatabilir veya aldığınız ürünlerin kilogram hesabına yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz.
Ayrıca matematik ödevlerini bir zorunluluk gibi yapmasını önlemek için günlük hayattan örnekler vererek çocuğunuza yardım edebilirsiniz. Böylece bilgiyi daha anlamlı kılabilirsiniz. 1+1=2 işlemini kâğıt üzerinde yapmaktansa “1 yumurtanın yanına 1 yumurta daha gelirse toplam 2 yumurtamız olur.” gibi bir önermeyi düşünmesi çok daha kolay olur.
Çocuğunuza matematiği sevdirme noktasında takındığınız tavır çok önemli çünkü onun ilk öğretmeni sizsiniz. Eğer aile içerisinde matematiğin sevilmeyen bir ders olmasından ya da geçmişte bu derste ne kadar zorlandığınızdan bahsetmemelisiniz. Aksi hâlde çocuğunuz henüz okula başlamadan matematik dersinden korkabilir. Hatta bazen iyi niyetle kurduğunuz cümleler bile çocuğunuzun kafasında “Matematik zor.” algısı yaratabilir. Bu algıyı oluşturmamak için sözlerinize dikkat etmeli, matematiğin zor ve karmaşık bir ders olduğunu söylemek yerine onu matematik konusunda cesaretlendirmelisiniz.
Çocukların en kolay öğrendikleri zaman dilimi, oyun oynadıkları anlar. Öyleyse matematiği oyunlaştırmak, çocuklarınızın onu sevmesi için harika bir yöntem olabilir. Bunun için öncelikle çocuğunuzun ilgisini çeken oyunları ve zevk aldığı aktiviteleri belirlemelisiniz. Kutu oyunlarından ve yapboz yapmaktan hoşlanıyorsa sayısal içeriklere sahip yapboz ve kutu oyunlarını tercih edebilirsiniz. Bu oyunları akşamları ailecek oynayabilir, bu sayede aranızdaki bağı da güçlendirebilirsiniz.
Spor aktiviteleri de matematiği oyunlaştırmak için ideal bir yol. Alınan skorları, sahadaki oyuncuların sayısını, sporun süresini, kaç girişimin sayıyla sonuçlandığını birlikte hesaplayabilirsiniz. Ayrıca origami ile çocuğunuzun sayılar arasındaki bağlantıları daha rahat kavramasını sağlayabilirsiniz.
Çocuğunuzun küçük yaşlardan itibaren matematiği sevmesi için kumbaradan da destek alabilirsiniz. Böylece tutumlu olmayı da öğretebilirsiniz. Ona seveceği bir kumbarayı hediye edip her gün bu kumbaraya ne kadar para attığını yazmasını ve biriken tutarı hafta hafta hesaplamasını isteyebilirsiniz. Bu, finansal okuryazarlığının da gelişmesine katkı sağlar. Ay sonunda hesaplamalarını size getirdiğinde kumbarasına takviye yapabilir ve motivasyonunun artmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Küçük hesapları zamanla büyüterek yüzde ya da kesir hesaplamalarına geçebilirsiniz. Örneğin ondan ilk hafta biriktirdiği paranın tüm ay biriken meblağın yüzde kaçı olduğunu hesaplamasını isteyebilirsiniz.
Çocuğunuz okul hayatında 4 işlemden başlayarak türev ve integrale kadar matematiğin önemli noktalarını keşfedecek. Bu keşfin daha verimli olmasını sağlamak için çocuğunuzu matematikle erken yaşta tanıştırabilirsiniz. Küçük yaşlarda temel matematik becerilerini öğrenen çocuklar bu alanda çok daha başarılı olabilirler. Bunun için okul öncesi dönemde çocuğunuzla birlikte abaküs eşliğinde sayı sayabilir, oynadığınız oyunlara sayıları ekleyebilirsiniz. Örneğin evcilik oynarken etrafta eşyalardan kaçar tane olduğunu sorabilirsiniz.
Oyunun yanı sıra hayatın farklı anlarına da matematiği dâhil edebilirsiniz. Yemek yerken masadaki kaşıkları, tabakları saymak; etraftaki şekilleri tanımlayarak adlandırmak çocuğunuzu matematikle tanıştırmak için iyi bir başlangıç olabilir.