Bor, bitki ve insanlar için esansiyel bir mikro besin elementidir. Bitki hücre duvarlarının yapısal bir bileşenidir; bitki büyümesi, tozlaşma ve tohum oluşumu için gereklidir. En zengin kaynakları Türkiye’de bulunan Bor mineralinin, insan sağlığı üzerine birçok metabolik ve biyokimyasal etkisi vardır. Yetersiz Bor alımının ise kemik sağlığının zayıflamasına, beyin fonksiyonlarında ve bağışık cevabının zayıflamasında etkili olabildiği bilinmektedir.
En önemli Bor kaynakları yeryüzü suları ve topraktır. Bitkilerce topraktan ve sudan alınmakta; gıda zinciri ile insanlara geçmektedir. İnsan sağlığı açısından Bor’un ana kaynağını bitkisel ürünler oluşturur. Bor açısından en zengin gıdalar kabuklu meyveler, baklagiller, meyve ve sebzelerdir. Elma, vişne, üzüm, fındık, ceviz, fasulye, pancar, biber ve baklagillerde yüksek oranlarda; tahıllarda, patates ve çiçekte az miktarda olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmalar, Bor’un en çok kalsiyum metabolizmasını, kemikleri ve bağışıklık sistemini etkilediğini göstermiştir. Bor, kalsiyum ve D vitamini dahil olmak üzere çeşitli vücut minerallerinin düzenlenmesinde rol oynamakta; kalsiyum ve magnezyum azalmasını önleyerek, kemik yapısını korumaktadır. Buna dayanarak uygun miktarda tüketilen Bor’un eklem bozuklukları için ve osteoporozdan korunmak için düzenli tüketilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Son bulgular, Bor’un besinlerle alım miktarları ve besinlere etki mekanizmalarının, artrit, osteoporoz veya kemik kırıkları, kanser ve merkezi sinir sistemi fonksiyonlarında bozulma gibi riskleri etkileyebilecek sağlık yararları bulunduğunu göstermiştir. Bu nedenle, diyet için gerekli alım rehberlerinde Bor mineraline de yer verilmelidir.
Referanslar:
14.09.2023
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.