Bizi Takip Edin!

Zaferin Ardındaki Güç: 30 Ağustos’un İlham Veren Hikâyesi

Kurtuluş Savaşı’nı kesin bir askerî zaferle taçlandıran Büyük Taarruz, dünyanın gördüğü son büyük meydan savaşlarından biri olarak tarihte özel bir yere sahiptir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kararlılıkla yürütülen ve 30 Ağustos’a giden bu süreç, yalnızca kazanılmasıyla değil, hikâyeleriyle de başlı başına bir destandır. Gelin, 30 Ağustos’un kahramanlarına, bize bıraktıkları ilham verici mirasa birlikte göz atalım.

Zafere Giden Yolda Atılan İlk Adımlar

13 Eylül 1921’de sonuçlanan Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından Yunan birliklerinin tekrar toparlanmasını önlemek ve düşmanı Anadolu’dan tamamen temizlemek gerekiyordu. Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü taarruz planı yapma konusunda hemfikir oldular. Afyon Kocatepe’den 26 Ağustos 1922’de başlatılacak taarruzla düşman dört bir yandan kuşatılacaktı.

25 Ağustos Gecesi: Kocatepe’ye Doğru 14 Kilometrelik Zafer Yürüyüşü

26 Ağustos’ta başlayacak taarruzdan bir gün önce, 25 Ağustos gecesi, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Afyon’un Şuhut ilçesinden Kocatepe’ye doğru 14 kilometrelik zorlu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Savaşın karargâhı buraya taşınmış oldu ve böylece 30 Ağustos Zaferi’ne giden askerî süreç başladı. 2005 yılından beri sembolik olarak yapılan “Zafer Yürüyüşü”, bu tarihsel gerçekliğe duyulan saygının bir ifadesidir.

Bir Şafak Vakti Başlayan Savaş ve Çiğiltepe

Türk topçularının şafak vakti saldırmasıyla 26 Ağustos’ta başlayan taarruzda ilk olarak Tınaztepe, daha sonra Belentepe ve Kalecik Sivri’si ele geçirildi. Yaklaşık 15 kilometrelik alanı kontrol altına alan Türk ordusu, Kurt Kapanı olarak adlandırılan ve düşmanı hızlıca kuşatmayı hedefleyen bir taktik izliyordu. Ancak stratejik bir nokta olan Çiğiltepe’nin alınması gecikince savaşın kazanılması riske girdi.

Albay Reşat Çiğiltepe ve Adanmışlıkla Örülmüş Bir Hayat

Çiğiltepe bölgesinde savaşı kontrol eden Albay Reşat, tepenin alınamaması üzerine Mustafa Kemal Atatürk’le iki görüşme gerçekleştirdi. Albay Reşat son görüşmede tepenin yarım saat içerisinde alınacağının sözünü verdi. Süre dolduğunda hedefe ulaşılamadığı için sözünü yerine getiremediğini düşünen Albay Reşat, arkasında bir mektup bırakarak yaşamına son verdi. Vazifesini bir onur sayan Albay Reşat, Atatürk başta olmak üzere tüm orduyu derin bir hüzne boğdu. Çiğiltepe kısa süre sonra Türk ordusu tarafından ele geçirildi ve Albay Reşat’ın adı o zirvede yaşatılmaya başlandı.

Dumlupınar’da Kesinleşen Zafer 

Düşmana karşı son taarruzun yapıldığı Kütahya Dumlupınar’da, 30 Ağustos günü Atatürk’ün komutanlığında büyük bir zafer kazanıldı. Tarihe Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçen savaş, Türk milletinin 200 yıl aradan sonra savunmadan taarruza geçtiği bir dönüm noktası olarak tarihteki yerini aldı. Yunan birliklerinin önemli bir kısmı güçten düşürüldü. Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emriyle, Anadolu’nun tamamen düşmandan temizlenmesi süreci başladı. Bu süreç, 9 Eylül’de kazanılacak zaferle nihayete erecekti.

PAYLAŞ

NBL ÜRÜNLERİ