İlkbaharın yaklaşması ile birlikte güneşin parıldayan yüzünü daha fazla göstermeye başlaması hepimizi sevindiriyor. Çünkü böyle havalarda kışın aksine kendimizi daha enerjik ve mutlu hissediyoruz. Peki ya vücudumuz? Vücudumuz bu hava değişimlerine nasıl tepki veriyor? Mevsim sıcaklıklarında yaşanan ani değişimler, vücudumuzda birçok farklılığın oluşmasına sebep olabiliyor. Böyle dönemlerde bazı kişilerde uyku bozuklukları, yorgunluk, eklem ve kas ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bunun sebebi ise vücudumuzun değişen hava koşullarına hızlıca adapte olamaması. Bedenimiz mevsim geçişlerinde, değişen sıcaklıkların yanı sıra; beslenme ve yaşam stilimizdeki farklılıklara da uyum sağlamaya çalışıyor. Bunun sonucunda da zaman zaman yorgun düşerek hastalıklara karşı daha savunmasız bir hal alabiliyor. Oysa bazı sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinerek vücudumuzu hava değişimlerine hazırlamamız ve ona yardımcı olmamız mümkün! İşte mevsim geçişlerinde mutlaka edinmeniz gereken o alışkanlıklar!
Kış aylarında hava koşullarına bağlı olarak daha yağlı yiyecekler tüketme eğiliminde olabiliriz. Ve kışın sona ermesiyle birlikte bu yiyeceklerin yerini daha hafif şeyler almaya başlar. Mevsim geçişlerinde vücudumuza yardımcı olmak için bu konuda yapmamız gereken şey beslenme düzenimizi yeniden gözden geçirmektir. Kışın tüketilen ağır yiyecekleri taze mevsim sebze ve meyveleri ile değiştirerek daha sağlıklı bir beslenme programı benimseyebilirsiniz. Veya günde 3 ana 3 ara öğün şeklinde beslenerek bedeninizin bu sürece uyum sağlamasını kolaylaştırabilirsiniz.
Vücudumuzun suya her zaman ihtiyacı vardır. Ancak bu ihtiyaç havaların ısınmasıyla birlikte doğal olarak daha fazla olur. Bu nedenle mevsim geçişlerinde vücudumuzun fonksiyonlarını eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için yeteri kadar sıvı tüketmemiz şarttır. Bu noktada, yetişkin bir insanın günde ortalama 2- 2,5 litre su tüketmesi gerektiğini ve kahve, çay gibi içeceklerin asla su ihtiyacını karşılamayacağını da unutmamak gerekir.
Kış aylarında birçok insan daha az hareket etme eğiliminde olur. Ve bunun sonucu olarak da uzunca bir süre hareketsiz bir yaşam tarzı benimsenir. Havaların ısınması ile birlikte ise daha enerjik hissedildiği için ani bir şekilde daha hareketli bir yaşama geçilebilir. Burada şaşıran şey yine vücudumuzun düzeni olacaktır. Bu nedenle düzenli egzersizi bir yaşam stili haline dönüştürmek ve düzenli spor yaparak kondisyonu güçlendirmek gerekir. Bu sayede vücudumuz değişen koşullara daha hızlı uyum sağlayacak ve daha zinde hissedecektir.
Mevsim geçişlerinde vücudumuz değişen hava koşulları ve yeni yaşam tarzımıza uyum sağlamaya çalıştığı için daha fazla vitamin ve minerale ihtiyaç duyabilir. Bu nedenle çeşitli bir beslenme düzeni benimsenerek vücuda vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır. Mevsimine uygun meyve ve sebzeler, içeriklerinde vücudumuzun ihtiyaç duyacağı farklı vitamin / mineraller barındırırlar. Yani beslenmede çeşitliliğe gidilerek vücudun bu sürece daha kolay bir şekilde adapte olması sağlanabilir.