Bağışıklık sistemimiz yaşlı hücre yapılarını parçalar, yenilerine yol açar, kontrolden çıkan zararlı hücreleri yok eder ve enfeksiyona sebebiyet veren virüs, mantar, bakteri gibi patojenlerden bizi korur. Bağışıklık sistemimiz bu görevleriyle bizim için büyük öneme sahiptir. Bu sistem erken ve yeterli uyuyarak, stresi engelleyerek, vitamin ve mineral açısından zengin beslenerek desteklenebilir. Ayrıca tüm bunlara ek olarak bağışıklık sistemi ve egzersiz arasında oldukça güçlü bir bağ bulunur. Egzersiz bağışıklık sistemini desteklemenin güçlü bir yoludur. İşte bağışıklık sistemi ve egzersiz ilişkisi hakkında 8 bilgi.
Vücudumuz her zararın arkasından kendini daha güçlü bir şekilde toparlar. Buna en güzel örnek mikro hasarların oluştuğu egzersizlerdir. Egzersiz yaptığımız zaman vücudumuzda mikro hasarlar meydana gelir. Bu mikro hasarların onarımı için bağışıklık sistemi güçlenmeye başlar. Diğer bir yandan antioksidan kapasitesinin artması, bağışıklık sisteminin daha az zarar görmesi anlamını taşır.
Egzersiz yapmak bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için muhteşem bir yoldur. Fakat çok spor yapıldığında, bağışıklık sisteminin aşırı kuvvetleneceği anlamı çıkarılmamalıdır. Egzersiz yaparken, dinlenmeye gereken önem verilmelidir. Çünkü bu hasarların onarıldığı ve bağışıklık sisteminin kuvvetlendiği en önemli aşamalardan bir tanesi dinlenme yani uykudur. Bu yüzden dinlenmeye de gereken önem verilmelidir.
Yediğimiz besinlerin vücudumuz tarafından farklı oranlarda emilim oranları bulunmaktadır. Emilim oranları birçok etkene göre değişmektedir. Bu etkenler arasında hareket etmek, karışık beslenmek, posalı beslenmek ve o besin öğesine olan ihtiyaç yer almaktadır. Düzenli olarak egzersiz yapılması ise besin öğesi ihtiyacını doğurarak, bu besin öğelerinden daha fazla faydalanmak anlamını taşımaktadır. Bu sayede emilim daha fazla artar.
Düzenli olarak egzersiz yaptığımız zaman kan dolaşımımız desteklenir. Kan dolaşımının artması bağışıklık sisteminde yer alan koruyucu hücrelerin vücudumuzda daha iyi ve serbest bir şekilde dolaşmasını sağlar. Bu sayede görevlerini daha etkili bir şekilde yerine getirirler.
Araştırmalar hafif- orta egzersizin bağışıklık sistemini destekleyerek ÜSYE yani ‘’Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu’’ sıklığını azaltabileceğini göstermektedir. Bu doğrultuda 15 haftalık bir yürüyüş grubunda göz görülür ÜSYE azalması belirlenmiştir.
Spor yapmak fiziksel performansımızı ve oksijen kapasitemizi artırır, yüksek tansiyon riskini veya ilerlemesini azaltır. Tabii ki sporun tek faydaları bunlar değildir. Spor aynı zamanda stres ve depresyonu engelleyen endorfin ve dopamin gibi hormonların salgılanmasını da destekler. Bağışıklık sisteminin en büyük düşmanlarından bir tanesi ise strestir. Bu hormonların yeteri kadar salgılanması ise stresin ortadan kaldırmak için muhteşem bir etkendir. Bu sayede strese bağlı immün baskılanma da azalacaktır.
Yaşlılık ile birlikte birçok sağlık sorunu meydana gelebilir. Kemiklerde mineral kayıpları gözlenir, solunum kapasitesi azalır, kan basıncı artar ve daha birçok istenmeyen durum meydana gelir. Düzenli olarak spor yapmak ise bağışıklık sistemi hücrelerinin aktif olmasını sağlayarak hem bu durumların yaşanmasını geciktirir hem de immün gerilemeyi durdurmaya yardımcı olur.
Bu doğrultuda haftanın 3 veya 4 günü orta derecede ve 30- 45 dakika olacak şekilde düzenli spor yapmak büyük öneme sahiptir. Ayrıca spor sonrasında mutlaka dinlenmeye gereken önem verilmelidir. Egzersiz, dinlenme ve uyku bağışıklık sisteminin daha güçlü bir şekilde aktive olabilmesi için büyük öneme sahiptir.