8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve İlham Veren Kadınların Hikâyeleri
Kadınların eşit haklar mücadelesinin bir simgesi hâline gelen Dünya Kadınlar Günü’nün kutlanması fikri ilk kez 1910 yılında önerildi ve yıllar içinde küresel bir dayanışma günü olarak benimsendi. Clara Zetkin’in öncülüğünde başlayan bu gelenek, günümüzde milyonlarca kadının eşitlik için sesini yükselttiği özel bir gün olarak kutlanıyor. Dilerseniz emekçi kadınların yüz yılı aşan mücadelesine ilham olan ve hemcinslerinin yolunu aydınlatan kadınların hikâyelerine daha yakından bakalım.
Kadınların Bilimdeki Yolunu Aydınlatan İsim: Marie Curie
Bilimin sınırlarını zorlayan bir deha… Polonyalı kimyager ve fizikçi Marie Curie, Nobel Ödülü kazanan ilk kadın olarak tarihe geçti. Kadınların akademiye kabul edilmesinin bile tartışıldığı bir dönemde sadece bir değil, iki Nobel Ödülü kazanarak imkânsızı başardı. Curie aynı zamanda Sorbonne Üniversitesinin ders veren ilk kadın profesörü ve Paris Üniversitesi Radyum Enstitüsünün de ilk kadın müdürü oldu. Polonyum ve radyum elementlerini keşfeden Curie, yıllarca radyoaktiviteye maruz kaldı ve bunun sonucu olarak yaşamını yitirdi.
Osmanlı’da Sahneye Çıkan İlk Müslüman Kadın: Afife Jale
Perdenin açıldığı an sahnede bir ilk yaşanıyordu. Osmanlı’da Müslüman kadınların tiyatroya adım atması yasaktı. Ama Afife Jale sahneye korkusuzca çıkarak bu tabuyu yıkan ilk kadın oldu. Polis baskınları ve yasaklar onun sanat aşkına engel olamadı. Tiyatrodan koparılmasına rağmen, cesareti kadın oyuncular için kapıları sonsuza dek araladı. Cumhuriyet’in ilanından sonra Müslüman kadınların sahneye çıkmasının önündeki engel kalksa da Afife Jale sağlık sorunları sebebiyle sahnelere geri dönemedi.
Reddedilen Hikâyeden Dünya Çapında Bir Efsaneye: J.K. Rowling
J.K. Rowling Harry Potter evrenini yaratırken onlarca yayınevi tarafından reddedildi ama pes etmedi. İlk kitabı basıldığında kimse bu hikâyenin milyonlarca okura ulaşacağını tahmin etmiyordu. Rowling bugün milyarder olan ilk yazar olarak tarihe geçti ve azmin en büyük ilham kaynaklarından biri oldu. J.K. Rowling’in hikâyesi büyünün yalnızca sihirli değneklerle değil, inanç ve kararlılıkla da yaratılabileceğini gösteriyor.
Acıyı Sanata Dönüştüren Kadın: Frida Kahlo
Acının sanatla nasıl güce dönüştüğünün en büyük kanıtı olan Frida Kahlo hem eserleriyle hem yaşam hikâyesiyle milyonlarca insana ilham verdi. Çocukken felç geçirdi, genç yaşta bir trafik kazası onu yatağa mahkûm etti. Ama Kahlo acılarını tuvale döktü ve kendi bedenini sanatın en cesur figürlerinden biri hâline getirdi. Sanatıyla toplumsal cinsiyeti, özgürlüğü ve direnişi de resmetti. Meksika’nın kültürel kimliğini sahiplenen eserleri, kadın bedenini nesneleştirmek yerine ona bir özne kimliği kazandırdı.
Binlerce Kız Çocuğunun Geleceğini Aydınlatan Kadın: Türkan Saylan
Türkan Saylan sadece bir doktor değil, binlerce genç kadının geleceğini değiştiren bir eğitim neferiydi. Cüzzam hastalığıyla mücadelede öncülük etti, eğitimde fırsat eşitliği için yola çıktı ve Anadolu’daki kız çocuklarının hayallerine umut oldu. Türk hekim, akademisyen, yazar ve bir eğitimci olarak binlerce insanın hayatına dokunan Türkan Saylan’a, 1976 yılında başladığı lepra çalışmalarından ötürü, 1986 yılında Hindistan’da Uluslararası Gandhi Ödülü verildi. 1989 yılında kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Anadolu’daki binlerce kız çocuğunun eğitim almasına katkı sağladı. Hem akademik hem sivil toplum hem de halk sağlığı alanında yaptığı çığır açan çalışmalarıyla hafızalara kazandı.